12 Mart 2010 Cuma

pembe ve kırmızı karışık uşak

Bizim pembe domates ağı içinde dağıtım şeklimiz belli.

İlk tohumları sağladığımız üyelerimiz - manifestomuza sıkı sıkı bağlı kalarak ürettikleri - domateslerden aldıkları tohumları yine ağa dağıtılmak üzere bize geri gönderirler. Ya da zaten aynı yörede kendileri senelerdir üretim yapmaktadırlar aynı bu ağın kurulmasına sebep olan rahmetli Hafize nine gibi.

Uşak yöresinde yetiştirip bize tohumları geri gönderen bir üyemizin tohum zarfı beni ne çok mutlu etmişti.

Üyemiz bizden aldığı tohumları dedeciğine vermiş, o da Uşak'ta evinin bahçesinde senelerdir yaptığı gibi hormonsuz/ilaçsız/zehirsiz yetiştirmiş güzelim pembeleri itinayla özenle.

Sonra tohum alma zamanı geldiğinde ( tabi yere en yakın olan tohumluk olarak bırakılıyor, ara ara kontrol ediliyor ki çürümesin, hastalık bulaşmasın , iyice olgunlaşıyor dalında ) tohum alıyor.

Önce kendi kırmızıları ve bizim pembeleri ayrı ayrı tasnif ediyor ama sonra unutuyor bir kısmı ayrılmadan karışıyor. Üyemiz kıyamamış bize karışık olanları da ayrı bir poşetin içine koymuş bu hikayeyi de anlatan bir mektupla göndermişti.

En değerlileri onlardı benim için , nerede, nasıl güzel bir özenle yetiştiklerini bilmek bir yana o yaşta hala bağ bahçe ile uğraşan bunu zevkle yapan bir toprak insanının bahçesinde yetişmişler.
Karışmışlar ne gam, pembe olsun kırmızı olsun önemli olan temiz olması, tekrar o tohumlardan yine mucizeler yaratacak kadar doğurgan olması, kirlenmemiş olması...

Ötesi var mı ?

Not : Beste yazınca ben de ona yorum yazarken aklıma geldi. Uzun uzun orada yazmaya başladım sonra buraya taşımak istedim. Hem selam olsun Uşak'taki dedeye !

15 yorum:

  1. Nalancım kırmızıların hikayesine çok sevindim.
    bir de diycektim ki şu ekşi maya işini kıvırabilirmiyim acaba ben de. Başaramıycam gibi geliyo ama ben de minik minik bakteriler yapmak istiyorum. denesem mi acaba

    YanıtlaSil
  2. ne tatlısın...
    yazdıkların hiç benimkilere benzemiyo. insana huzur veriyo, kaybettiğimiz değerleri anımsatıyo. bi de benimkilere bak, hır gür, it dalaşı..
    hep yaz nalancım...

    YanıtlaSil
  3. fundacım dene, hiç korkma. taş gibi olan çavdarlı ekmek bile hapur küpür tüketildi. tabi bizim fırınlarımız köy fırını gibi olmuyor ama diyorum ya kızlar ofiste yediklerinde gözlerini kapayıp köy ekmeği dedikten sonra :)
    ama hülya hanım'ın videosunu izle.

    YanıtlaSil
  4. meleğim,
    yok birbirimizden farkımız. aynayız birbirimize. farklı gibi görünmeliyiz ki zevki çıksın yahu bu dünyanın. he ofiste tepemi attırdıklarında ben de iyiyimdir. arkamdan kimse yetişemez saydırmaya başlayınca :)
    bir keresinde belime gelen evrak dolabının üstünden atlamışlığım bile var, allahtan kavgamız şakaydı mazallah !

    YanıtlaSil
  5. merhabalar bahçemde bende domates biber kavun vs ekiyorum ama geçen yıl domatesler toprağa yakın olanlar yandı neyse altına ot serdikte öyle kurtardık ..sevgiler

    YanıtlaSil
  6. bilge,
    akıl var mantık var. bunun için bile basayım ilacı mantığında olan insanlar var. halbuki danışsalar biraz araştırsalar.
    gerçi bazen ilçe tarımlar bile yanlış yönlendirebiliyor. soruyu doğru dürüst dinlemeden belki yardımı olur diye yerinde bakmadan tavsiye veriyorlar.

    YanıtlaSil
  7. ne ilginç demek ki toprağa yakın olanlar tohumluk. Peki siz nrede yetiştiriyorsunuz. Nasıl üye olunuyor . Ordu'da ki bahçede yetiştirmeye çalışssak... gibi düşündüm.

    Sevgiler size ve Uşak2lı dedeye

    YanıtlaSil
  8. lale,
    neden olmasın. inatçıdır her yerde yetişmeye çalışır domates. tabi kuralına uyarsan.
    pembe domates ağı üyelikleri durduruldu, tohum paylaşımı da maalesef bitti ama ağda dağıtılmayan karışık tohumlardan gönderebilirim. düşün bakalım :)

    YanıtlaSil
  9. bu sene cesaret etsem ben de Adapazarindaki evin bahcesine diksem? yapabilir miyim acaba? Tohumları nasıl alırım senden, Nalan_

    YanıtlaSil
  10. Ben bu işlere geçen sene balşadım, bahçede sadece 3 m2 lik bir alanı değerlendirerek ve fide alarak tabii ve bir de fide için söylediklerine inanarak. Tohumdan sebzeye ne kadar zamanda ulaşılıyor merak ettim bir de şu karışık tohumlara kafam takıldı.

    YanıtlaSil
  11. sevgili betül,
    3m2 alan bizim gibi balkonları olan garibanlar için tarla demek hiç abartısız :)
    mecbursun fide için söylediklerine inanacaksın, her işte aynı değil mi? labaratuvar testi yapamayacağımız için canlı canlı inanmak zorunda kalıyoruz. ama böyle doğal tohum bulma dağıtma işine girince ister istemez kendin gibi doğalın peşinde olanlarla karşılaşıyorsun.üstelik karşılık beklemeden yapılan işlerde ticari amaç ya da kar hırsı olmayınca tohumun doğal olma olasılığı yükseliyor.
    tohumdan çimlendirip sebzeye ulaşması aşağı yukarı 90 gün sürüyor.
    karışık tohumlara neden kafan takıldı, sor ben sana söyleyeyim.
    bu arada senin bilgin vardır kesin, kontemine yöntem değil de eski soğuk taş baskı yöntemle zeytinyağ üreten var mı çevrende?
    sevgiler

    YanıtlaSil
  12. Sevgili Nalan,
    Hepimizin bir kök olsun pembe domatesi olsun isterdim. Ya da ne bileyim bir saksı maydanoz, nane, fesleğen...

    YanıtlaSil
  13. istenirse alsında oluyor. isterse insan önündeki fırsatları görmeye başlıyor. teyzemin arka bahçesindeki adam boyu otları temizletip geçen sene ilk öğrencilik denemelerimizi yaptık. domatesi beceremedik, toprak sağolsun çok kötüydü ama biber yedik bol bol :)
    bu sene toprağı zenginleştirmeye çalışıyoruz.
    ben de balkonda hercai menekşelerin yanına azıcık maydanoz sokuşturmuştum, zaten bir hafta sonu kahvaltımız var, taze taze koparıp yiyoruz saksıdan :)

    YanıtlaSil
  14. Sana da Uşaklı dedeye de selam. Helal size.
    <:))

    YanıtlaSil
  15. mayri,
    teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil