21 Ağustos 2009 Cuma

bu gemi gider...

bu gemi gider...
gece yarısı gibi istanbul'dan sessiz sedasız ayrılıp, sabaha karşı küçükkuyu'da olunur.



küçükkuyu'dan imeceevi'ne. efenim köşkte bi soluk alınır. azıcık bir şeyler atıştırılır.
sonra şeker 1500 olmasın. mazallah !


odaya eşyalar konur. biraz tertip düzen iyidir.


amanın sonra doğru denize. şu kendi elleriyle inşa ettikleri iskeleden cumburlop.
deniz taşar.

taşsın, oh sefam olsunnnn !!

demirci kasabası'ndan

kendi elimizle canına okuduğumuz camızları hatırlatmış demirci kasabası
burada.

doğal olanı yok etme konusunda yuh ! demeli kabiliyetimize...

http://demircikasabasi.blogspot.com/2009/08/tanstralm-camz-ve-boduk.html

19 Ağustos 2009 Çarşamba

o güzel insan hastaymış

annemle konuştum dün akşam. o zamandan sonra da kafam aslında gel git.
sanki karaya vuran dalga gibi aklım bir geliyor, sonra ara ki bulasın.

annem komşularla gazinoda ( bandırma'da gazino farklıdır, gezen gören bilir,
hatta ben çocukken çok çok daha güzeldi ya neyse ).
malum ramazan geliyor diye apartman imece yapmış, böreklik hazırlamışlar.
hem soluklanmak hem deniz havası almak için gazinonun yolunu tutmuşlar.

o apartmanda yaşam hala sakin, komşular birbirlerini çekiştirmeyi bırakın
koruma kollama çabasında. işler imece usulü yapılıyor, gülüş cümbüş cabası.

fakatt...

annem " kemal bey hastaymış kızım. o güzel o temiz insan hastaymış " dedi.
o kadar.
daha fazla söze gerek yok. sessizce vedalaştık kapadık telefonu.
kemal bey komşumuz, nazik, efendi... içki de içmez sigara da...

18 Ağustos 2009 Salı

gdo'suz 1 ay ??????

Türkiye'de neyin içinde GDO'lu ürün var, söylemek çok zor. Ama, bal gibi biliyoruz ki, en "benimdir" dediğimiz mısırdan bile üretilse mısır şurubu, üretiminde kullanılan organizmalardan dolayı GDO'lu oluyor ve Coca Cola benzeri içeceklerden baklavaya kadar pek çok kılıkta karşımıza çıkıyor. Benzer şekilde soya lesitinine karşı da endişelerimiz var. Soya lesitini genelinde kötü sayılmadığı ve endüstriyel üretimde muazzam bir kolaylaştırıcı olduğu halde, ülkemize giriş yolunu bilemeyeceğimiz ve "GDO'lu soya yetiştiren bir ülke aracılığı ile ithal" bir soyadan da üretilebilen; zaten (örneğin:) ithal edilmiş bir kuvertür sayesinde çocuğumuzun yaşgünü pastasına çikolata kreması kılığında da eklenebilen... asla takip edemediğimiz bir ürün olması münasebetiyle, endişemiz pek sahici, pek yerinde.

Bakın bakalım, içinde nbş (nişasta bazlı şeker,) mısır şurubu, glikoz şurubu ya da soya lesitini olan bir şeyleri yemeden, içmeden 30 gün geçirebilecek misiniz? Bakın bakalım, yediklerinizin arkasını okurken daha başka neler bulacaksınız içerik listelerinde. Bakın bakalım ne olduğunu anlamadığınız içerikleri sorguladığınızda ne cevaplar alacaksınız "tüketici memnuniyeti temsilcileri"nden.

Bakın, deneyin. 30 gün, dile kolay, GDO ihtimalinden uzak beslenmek mümkün mü, henüz GDO'lu gıda üretimine yasal olarak "evet" bile dememiş memleketimizde, deneyin.

metin fikir sahibi damaklar'dan

17 Ağustos 2009 Pazartesi

pazar kahvaltısının üstüne olur mu ?


olmaz tabi.
ama bir de şu aç gözlülüğümüze çare bulabilsek.

anneciğim muftakta katlanır duvara monte masa isteyince ikea'dan alındı.
hırıl hışır monte edildi. klima denen icada sayıp söverken, bu işlem sırasında
hepsi unutuldu, serinliğinden yararlanıldı.
mutfağın küçük masası hop benim balkona terfi etti. senelerdir tek eksiğim
buymuş gibi şimdi pazar kahvaltılarının keyfi çıkıyor. küçücük balkon cak cuk
demeden bal gibi sığışılıyor.
bu resim balkondan kahvaltımıza eşlik eden manzaramız. evi beğenip de
kiralamama tek sebep diyebilirim aslında. ne banyosuna baktım doğru dürüst
ne başka bir yerine :)





bu da kahvaltı öncesi talan olmadan resimlediğimiz masamız. görgüsüzlük edip
de aldığımız kırk çeşit börek,simit,tahıllı ekmek yok daha ortada :))

çay tavşan kanı,reçel,zeytin annemin imalatı, pembe domates adapazarı'ndan torpil,
o ortada görünen saksıdan da incecik biberler kopartılıp mideye indirilmek üzere hazır.

bu kahvaltı tüm bir hafta için en esaslı doping. pazartesi sabahları adımlar yerden
bir karış yukarıda uçar adım işe gitmemi bile sağlıyor.

en sevdiğimiz arkadaşlarımız,ailemiz, sevdiklerimizle mutlu pazar kahvaltılarımız olsun,
sağlıkla hepimizin !!!

heybeliada pembeleri




Sevgili moderatörümüz Ayşen Ertür Heybeliada'dan bildirdi.
Kendisi şu nostaljik masada bizzat tadına bakmış,
bize de resimlerini iletmiş :)

14 Ağustos 2009 Cuma

sakarya pembeleri - pembelerden salata


Sakarya pembelerini üyemiz Ahmet Ergün elden ulaştırdı.



Yani bu tohumlar aslında torpilli. Çünkü resimlediğim bu pembelerin tohumlarını aldıktan sonrası benim için tam anlamıyla ziyafet oluyor ! Resimlerde çıkartılmış tohumları yıkama ve kurutma faslı var.





Resimde pembe domates,ceviz,keçi peyniri,zeytinyağ,taze nane ve nar ekşisi ile hazırlanmış salatam var.

Bittikten 10 dakika sonra bile kediler gibi yalandım :)

muğla ören pembe tohumları


Bu güzel zarfı Elif Özgür Elalmış yolladı.

İçindeki tohumları domateslerden çıkarmadan evvel pembe domatesleri bir güzel fotoğraflamış ve o resmi de zarf olarak kullandığı kağıdın üzerine basmış. Arkasına da 1080 adet diye yazmış.

Ellerine,emeğine sağlık.

İyi ki varız biz...

11 Ağustos 2009 Salı

adapazarı pembeleri

dün akşam taaa adapazarı'ndan bana gönderilen pembe domatesleri almaya gittim. vallahi şaşkınbakkal'a zıplaya zıplaya gittim diyebilirim.
emanet pembeler yola 5 kardeş çıkmışlar ama kurye dayanamamış 1 tanesini yutmuş gelirken.
kalan 4 tane neredeyse tanesi 800 gr civarında derya kuzuları.
hemen akşam bir tanesinin çekirdekleri cerrahi müdahale ile alındı, sonrası ziyafet.
yanında ceviz,keçi peyniri bir kaç yaprak taze nane.
önümüzdeki günlerde kalan 3 tanenin de tohumları alınacak, kurutulacak. yeni sezonda
bunların her birinden bir fide ve her fideden yeni derya kuzusu pembeler yetişecek.
evladiyelik, orası burasıyla oynanmamış tohumlara sahip çıkmak gerek.
yoksa daha çoook ağlarız, nerede bizim çocukluğumuzda yediğimiz o eski sebzeler, meyveler diye.

10 Ağustos 2009 Pazartesi

soldan soldan geliyolar...

yaz geldi, geçti, e artık gidiyo :(
ben daha ayağımı suya sokamadım :( vallahi ağlıycam.
neyse küçükkuyu hayalleri daha bir yaklaştı görünür oldu, bir senedir bol bol keçi peynirini, taş baskı zeytinyağını afiyetle götürdüğümüz imeceevi'ne yolculuk.
biletleri bile çoktan aldım, hem gidiş hem dönüş.
plana taş koymayı düşünenler varsa bacaklarına sıkmak niyetindeyim.
yatçaz kalkçaz yatçaz kalkçaz gitçezzzzz :)

6 Ağustos 2009 Perşembe

beni al beni al, onu alma :)


Biz de seni bekliyorduk. Yine uyuya kaldın galiba. Patron yakalıycak şimdi diyip koşar adım kaçacaksın ofise. Bak yarın erken gel bozuluyoruz ha :)



Seni öpebilir miyim , mırrr....


Hani daha oynayacaktık. Azıcık sevip kaçmak var mı ulen ?

5 Ağustos 2009 Çarşamba

sabah sahah içiniz şişsin e mi !

şurayı okuyun lütfen. ama sıkılmadan, tane tane.
içiniz şişsin sonra nefes de alamayın e mi !

sonra külahınızı önünüze koyun ve sorun bakalım,
gdo için hala zararsız diyebilenlerin asıl derdi ne?
fısıldayayım mı kulağınıza ( PARA PARA PARA )

4 Ağustos 2009 Salı

binlerce zeytin ağacının korunması için


Edremit ve çevresi, İda topraklarındaki binlerce zeytin ağacı ve tabii ki arazinin korunması için imza kampanyasına siz de destek olun.

Dileçkeyi görmek ve imzalamak için şurayı tıklayın.

şeker mi yoksa şeker taklidi mi ?

biz şeker ile tatlandırıldığını zannetmeye devam edelim.
http://www.bugday.org/article.php?ID=3283

stand by me...

ben mantar panoya bir raptiye daha'da gördüm. o da mine'nin gözünden'de görmüş :)

stand by me...

çok başarılı. çoook...

şuraya tıklayın lütfen.

Doğançay'da pembeler




Doğançay'da sitenin bahçesinde zehirsiz ilaçsız yetiştirilmek üzere tohum olarak gönderdiğim Adapazarı Ahmet Ergün pembeleri. Site görevlileri çok güzel bakmışlar, bunlar da epeyce bir büyüyecek sanırım :)