25 Aralık 2012 Salı

ekşi maya ekmeği ile devam...

Sadece üç beş kişi değilmiş meraklısı. Facebook'ta Ayşe Dirikman Kalıpçı bir etkinlik düzenledi. 50 tane maya topu hazırlamış, hepsini kilitli poşetlere unların içine saklamış bize kargo ile gönderdi. 
Tam da 21 aralıkta birlik ve beraberlik için mayalıyoruz dedik üstelik.

Pazar sabahı yine dostlarla yapılacak bir kahvaltı için baş köşedeydi.

Mis gibi gerçek maya, sahici un, ama bu sefer videoyu da izledim. Güzel güzel anlatmış, zaten Olympos ekrandan neredeyse çağırıyor gel diye :) Videoyu da izlediğim isabetli olmuş, çünkü ben tepsi mayasını es geçiyordum. Bu sefer kabaran hamuru tekrar yoğurdum, tepsiye alıp 1 saat beklettim 50 derece sıcaklıkta. Bir dahaki sefere bu süreyi daha da uzun tutacağım, daha fos fos ekmeğim olacak. Videoyu da Filiz yüklemiş, buradan seyredin lütfen, içiniz açılsın.


Kendimi orada farzedip ürettim mayamı, yoğurdum ekmeğimi dualarla iyi dileklerle. Hepimize sağlık, birlik ve bereket getirsin diye.

En çok da şükrederek sağlık için, can dostlar için :)

Bu arada sadece yemiyorum, eliptik bisiklete devam. 33 dakika, ortalama 9,86 km. Yine demir ve demir bğlama değerlerini kontrol ettirmek için kan verdim, bu arada et yiyemiyorum diye listem de revize edildi. 1400 kalorilik listeyle devam bakalım şimdilik.

26 aralık edit : Dün aldım kan tahlili sonuçlarını. Demir yüksek! Alkol çok alınmamalıymış. Ağzıma sürmedim yahu, millete su ile eşlik ediyorum 10 aydır sofralarda? Du bakalım diyestisyenim ne diyecek :)


10 Aralık 2012 Pazartesi

ekşi maya ekmeği, detoks... yoğunluk gırla ahali

Sessiz sakin durduğuma bakmayın. Yaramazlık yapmıyorum hem vallahi hem billahi :)

En son 6 Ekimde not düşmüşüm kilo 73,8 diye. O zamandan beri ağır aksak devam ediyor ama sallanıyor resmen. Sinir bozucu, şikayet ettiğimden değil asla, böyle performans göstermedim ben hayatım boyunca, aman tahtaya vurayım.

Sonraki kilo kaybı notları;

12.10.2012 - 73,6 kg
19.11.2012 - 73,7 kg
22.11.2012 - 73,2 kg

Sallanıyor, üstelik arada kilo da alıyorum. Var bir gariplik metabolizmayı şaşırtmak lazım deyip ( buna tabii ki yalnız başıma karar vermedim.) diyetisyenimin kontrolünde geçtiğimiz perşembe ve cuma günü tekrar detoks listesini uyguladım. 

Sonuçta 73 direnci de kırıldı. Sene başına kadar hedef 70!
 
06.12.2012 - 72,5 kg
07.12.2012 - 72,3 kg
08.12.2012 - 71,6 kg

Pek çoğunun bu kiloya çıksa intihar edecek kıvama geleceğini biliyorum. Ama düşünsenize ilkokul 4. sınıf fotoğrafları dışında hep aynı yarım dünya bedeni bu yaşa kadar taşısanız, üstelik artık 94 kilo olup, bunu 100'e ve üstüne devam ettirme eşiğine kadar gelseniz ne olur?

Dağlara taşlara diyorum. Kimseye böyle bir hastalık, illet gelmesin. Kibarca "insülin direnci" diyip işin içinden o kadar kolay sıyrılamıyor insan. 





Neyse, şimdi bu işi de yüz akı ile atlattık ya.

Yüz akı tabi, 1 martta 94 - 08 aralıkta 71,6 = toplamda 22,5 kg kayıp yahu :)

Bunun üzerine kutlama yapmak şart.

Ekşi maya ekmek, yazdan hazırlanmış mis gibi menemen harcı, ama illa ki dostlar gerek sofrada. Bir de uzakta ama yakında olanların kulakları çınlatılmalı. Beste kuş iyileşti diye şükür de etmeli :)





Ekmeğin içinde yok yok. Öyle ölçü falan da yok, neredeyse 3 aydır devam ettiğim ekşi maya, karakılçık unu, tam çavdar unu, halk ekmekten aldığım kepeği bol organik un, pekmez, çörekotu, bol kekik, tuz, hatta bir çimdik kırmızı pul biber, epeyce de sabır. Pazar sabahtan başlayıp gece fırını kapadım - o da biraz kalorifer sıcaklığı hilesi yaptım. 180/200 derecede 1,5 saat pişecek. Fırının içine porselen kapta su koymayı unutmamak gerek, piştikten sonra da nemli beze sarıp bekletmeli.

Gel gör ki bugün pazartesi :(

Hava gri, ben yine akşamın körü çıkıp gidicem eve.

Ama yağma yok. Gidince çıkılacak o eliptik bisikletin tepesine. Daha bilmem kaç bin km var tepilecek :)



     

13 Kasım 2012 Salı

gözün gibi bak, gözünü çıkarsınlar

içim almıyor işte haksızlık neresinden baksan.
ama değil mi ki insanların beton atma merakı çığ gibi büyüyor, çok da umursarlar mı 75 yıllık canım sedir çamını?
ormanı biçip bir de üzerine dünyanın rantını yaratanların zamanı bu zaman!
yiyin, patlarsınız inşallah e mi?

pembe domates ağı üyesi, hatta ilk ağa girdiğimde fidelerimi ble kendisinden almıştım ben. sessiz sedasız, derdi bahçesi, çiçekleri sabunları dünya iyisi. umarım biter artık sıkıntıları...

burada blogu, anlatmış başına gelenleri :(

12 Eylül 2012 Çarşamba

75 direnç noktası aşıldı merkez

arkadaşın seni senden iyi tanıyınca; diyalog şöyle gelişir...
- akşam kışlıkları çıkardım
- oo çok iş yapmışsın
- yok elemiştim zaten, bişey kalmamış :)
- hıı alışveriş yapalım o zaman
- yok ya alışveriş falan yapmıycam ben
- anlaşıldı kış ortasında yapıcaz alışverişi
- !
:)


Bu arada 75 direnç noktasını geçtim. Bu sabah 74,4 !!

Ama çok fena eliptik çalışıyorum. Pazar günü 4. kez 40 dakikalık çalışma yaptım.  Her biri 11 km mesafe, dile kolay :)

Cuma akşamı yola çıkıyorum merkez, hedef Bodrum, yaşasın dalışşş...

Edit : 06.10.2012 kilo 73,8.
05.10.2012 eliptik bisiklet toplam süre 50 dakika, mesafe 14,5 km kalori göstergesi 218kcal.

4 Eylül 2012 Salı

yumurtaya veda


Başka bir ilişki vardı yahu aramızda, severken ayrılıyoruz vesselam.

Demem o ki, hani bende şu ağzımdan düşürmediğim intolerans vardı ya, elime ne alsam refleks olarak liste aklıma geliyor.

Çok faydası oldu ama öyle demeyin, içinde şu var bu var diye hazır gıda, pasta, pastane mamulu hiç bir şey yemeyince biraz da ince eleyip sık dokuyunca ne şiş kaldı vücudumda ne kebap :)

19 kg oldu huuu dile kolay :)

Dün gözümü kararttım, evde kavurduğum kıyma vardı onu ofise getirdim, marketten de yumurta aldım. İki yumurta lüplettim vallahi gözlerim kapalı.

Ve fakat, bugün yarım dünya şeklinde dolaşmaktayım nefes almak ne mümkün.

Bilemem sözümü tutabilir miyim, sigara konusundaki iradem hemen hemen bu yemek işlerinde de işime yaradı. Yumurta da ancak ayda bir kaçamak olur dahası da olmaz :)

Eylül 22/23 de Çeşme dalışı var, o zamana kadar boğazımdaki şu gıcık kaşıntı geçmezse yandık ki ne yandık. Allahım bana çok para ver, e önce sağlık tabi, ben hep dalayım olma mı?

:)

7 Ağustos 2012 Salı

Datça'ya medeniyet neyin gelmesin...

Datça güzelmiş.

Marmaris artık yozlaşmaya yüz tutmuş hem mimari olarak hem de gelen insanların seviyesi nedeniyle maalesef. Bir zamanların güzel yemyeşil mekanı artık beton olmuş, yazık.

Marmaris'ten sonra nispeten bozuk ve dar yol bana göre koruyor Datça'yı. Havaalanı da yapılsın diyenlere ateş püsküresim var. İnsan adı verilen mahlukat yığınlar halinde bir yeri doldurmaya başlayınca artık hayır gelmiyor. 

O yüzden benim gibi o uzun yola razı olacak hem kendini hem de 25 kglık dalış malzemelerini sürüye sürüye  taşıyacak olanlar gitsin böyle cennet köşelere.

Misafir olarak gittiğim yer Datça'dan 30 km önce, Aktur sitesi. Kendisine ait 2 koyu var, tekneler girip çıktıkça teyzeler şikayet edip bıktırıyorlar :)

Gün aşırı sabah 6'da kurulan köylü pazarı var, ah insan kendini kaybediyor. Pembe doımatesler, yaz portakalları, minik mandalinalar ( kesip suyun içine atıyorsun, içerken aroması çok güzel ). Balıkçı her sabah 
geliyor. Turnalar, sokkanlar, mercan, envai çeşit balık ama pahalı. Kuruttuk denizleri şakası yok :(

Kumsal çok güzel, deniz ona keza ve kalabalık yok! 
Evler birbirinin içinde değil, balkonda anırmak, etrafı rahatsız etmek zinhar yasak. Güvenlik beş dakika sonra kapıya geliyor, şahit olduk. Yan komşunun şerrinden güvenlik kurtardı bizi.

Sedir Adası ve Kloepatra plajını görmek lazım dedi benim buddy, koştuk. Tekne ile geçiliyor, gidiş-dönüş tekne ücreti 15 TL. Ören yeri olduğu için adaya giriş de 10 TL. Yanında yiyeceğini içeceğini getir, deli zeytin ağaçlarının altında serin serin ye şifa olsun, oh! İçecek ve ıvır zıvır satan bir de küçük yer var, oradan da almak mümkün. Duş, soyunma kabinleri, tuvaletler gayet güzel. Ama gelen insanların görgüsüne oranla o vaziyette kalıyor ancak :(

Adada bir de bekçiye ait olduğunu düşündüğüm kulübe var, bekçi kontenjanına başvurmak lazım. Kışın nasıl olur bilmem ama baksanıza yahu görüntüye :)
Bu resim Sedir Adasına gidilen iskele, bu iskelede bir kocaman mavi yengeç gördük ki sormayın! Nefisti.
Bekçi kulübesine baksanıza, adamın ömrü uzar burada :)
Bu da hap kadar adadaki tiyatro. Nereden nereye!! Sahi AKM'nin nasıl bir yer olduğunu hatırlayanınız var mı? Bu uzaklaştırma politikası değil de nedir?
Kloepatra buralara gelmiş, nasıl gelmesin ki. Koyun bitimine kadar kum nefis bembeyaz inci gibi. Ama yansıması o kadar aldatıcı ki. Yanmadım zannediyor insan, ama denizin içinde yüzerken akşamına ıstakoz kıvamına ulaşıyor. Bu kumsala giriş yasak, arada bir iki "hanzo" giriyor. Bekçinin düdüğüyle dışarı marş marş :) Seyretmesi pek keyifli.
3 yıl sonra nihayet beraber dalabildik. Bana deneme dalışı yap diyen ama üzerine ayağını kıran arkadaşımla nihayet buddy olup beraber dalabildik. Dalışta bize liderlik eden Alfred. Onun deyişiyle aşağı inerken " let's have fun now " Eski bir sanayi dalgıcı, o kadar sıkıcı yorucu işten sonra sportif dalış onun için gerçek eğlence olmalı. Ama sportif dalış için 30 metre yeterliyken arkadaş basınç istiyor olacak ki hep vatoz gibi diplere gidiyor. Biz dalış bilgisayarından gözümüzü ayrmadan, yukardan yukardan devam ettik tamamladık dalışlarımızı.
Dalış teknesinden ikinci günün sonunda bu resim. Hakikaten medeniyet gelmesin Datça'ya.
Burası Palamutbükü sahil. Ramazanda daha da dolu olması lazım dediler ama bomboş neredeyse. Keyifli, sıcaklık 37 derece ama deniz buz gibi. Ben çok beğendim. Henüz daha bozulmamış, büyümemiş.
Yemek yediğimiz yer hemen kumsalın dibi. Restoran, aradan geçen yol, yemek yenen ağaçların altı, kumsal ve deniz!
Dostlar Restoran'da yedik biz. Arabamızı park ettik, sezlong ve şemsiye de onlardan. Aşçı kadın o kadar kabiliyetli ki, biz gittiğimizde kabak çiçeği dolmasının içini hazırlamıştı. Mercimek ve bulgur da eklemiş, nefisti. Bir porsiyon kesmedi bizi :)
Kalamar tava da istedik gözümüzü kararttık, o da tam ağzımıza layıktı. Patlıcan salatası da yedik, bu kadar yemekten sonra ana yemeğe yer kalmaz dedik ama onu da yedik. Et de leziz. Tatil dediğin böyle olmalı. 
Bozulmamış doğa, ağaçların altında nefis ağzımıza layık yemek, kumsalda güneşlenmek, buz gibi sularda serinlemek!

Dönüşte İzmir'de bekledim. Dalış kafilesi İstanbul'dan geldi, buluştuk Seferihisar'a devam ettik. Daha doğrusu Sığacık'a.

İlk kez herşey dahil bir otelde kaldım. Aman Allahım terör bu! Bir daha düşmeyeyim böyle bir yere, aç kaldım. İlk gün öğlen pişmemiş makarna yedim, daha ötesi yok! Gelen müşterinin %90'ı yabancı, ama bu kadar mı hödük bir araya gelir şaştım!

Dalış nefisti de terörü unutturdu. O kadar yorgunluktan bittim tükendim ama deniz altının renkleri çok güzel Seferihisar'da. Hatta Türkiye'de görülen en büyük baracuda sürüsü de buradaydı. 
Deniz altında mercan benzeri oluşumlar var, sarısı turuncusu kırmızısı, illa ki görmeli insan.

Yediğim içtiğin senin olsun derler, anlat gördüklerini. İşte böyleyken böyle :)

Unutmadan söyleyeyim bal ve badem de aldım. Siz de sipariş vermek isterseniz Datça'nın ünlü bademini korumak için kurulmuş kooperatifin detayları aşağıda; telefon ile sipariş veriyorsunuz size teneke kutular içinde kargo ile bal ya da zeytin, zeytinyağ, badem gönderiyolar. 

S.S.Sındı Köyü
Tarımsal Kalkınma Kooperatifi
Datça
Ömer Ohan - Başkan
tel : 0 537 952 41 58
tel : 0 252 725 50 56









3 Ağustos 2012 Cuma

kaçamak öğünler

Tatil bitti.
Kürkçü dükkanına bir nev-i kesin dönüş yapıldı.
Tatilde genel olarak dikkat edildi öğünlere, ara öğünler maalesef taklaya geldi, deniz güneş kum derken, ohhhh!
Ama 4 günde 8 dalış da yapınca yutulan onca şey pek yaramadı, şükür. ( Son gün dalış teknesine dalıcı arkadaşlardan birinin annesi elcağzıyla yaptığı biber ve sarma dolma göndermiş bol bol! )
Durum 03 Ağustos itibariyle 75,2 kg. Toplam kayıp 18,8 kg.
Kaçamak diyordum, malum buğday unu yasak listesinde. Ekmeği çavdar unu ile evde yapmazsam işim zor, dışarıdan hazır gıda yemezsem sorun yok.
Ve fakat, dün çorba içmek için dışarıya çıktık. Yan taraftaki börekçide iki kişi gözümüze ilişti. Limonata eşliğine kıymalı börek götürmekteler.
Ben de 5 aydır ağzıma lokmasını koymadım, çok özendim :)
Arkadaşım da benim gibi şeytana uymaya dünden razı, ama yine de tuttuk kendimizi en azından bir porsyonu paylaşalım dedik.
Yutarken iyi, ama akşamına ben oldum bir davul :(
Nefes alacak gram yer kalmadı, neredeyse iyice inen göbek yine kocaman olup önden gitmekte.
Anlaşılan dikkat etmeye devam edicem, hem de öyle belli bir süre için değil artık devamlı olarak. Biri yiyorsa yanına yancı olarak kaynayıp sadece bir çatal alıp nefsimi körlemem şart. Tamamına girişirsem sonrası azap olacak aşikar.
Yahu insan şöyle doya doya kaçamak da mı yapamayacak?
:)
Zaten vicdan azabından dün gece 20 dakika da eliptik bisikletin tepesinde ter döktüm. Oysa çok yorgundum.

Bu arada perşembe günleri Üsküdar/Pazarbaşı/Barbaros mahallesi civarında semt pazarı da varmış, öğle arası hırıl hışır gidildi. Mis gibi pembe domates başta olmak üzere, çilek, siyah üzüm, kızılcık, nefis bostan patlıcan, haşlamak için mısır, biraz da salatalık malzeme alındı ( taze soğanı bir teyzecik satıyordu - ayak üstü sohbet bile edildi )
Perşembe günleri artık yağmur kar demem, kaçabildiğim kadar öğlenleri pazara da giderim. Kulakların çınlasın Tijen. Oh sefam olsun...

19 Temmuz 2012 Perşembe

Allah'ın sevdiği kulu ve eşşşeği

Ben mucizelere pek inanırım.

Bugün de bir yenisi geldi sıcak sıcak :)
Yarın akşam tatil için yolcuyum, Datça'da ev tutmuş arkadaşım onun yanına yancı olarak gidiyorum. Dalış çantam hazır, sağolsun Yasemin'den gelen ona büyük gelen bana cuk oturan  miras kıyafetlerim de var.
Söylemesi ayıp mayosunu bile aldım kızcağızın. Bir gece dalışında giymişti sadece, hop o da köy sandığına.

Laf çektikçe uzadı, sadede döneyim.

Bu aralar pergel pek açıldı, ben de maddi durumu toparlamakta zorlanıyorum. Oradan alıp oraya koyuyorum ııh.

Efenim bizim maaş hesaplarımız Anadolubank'ta. O da ne demeyin ben de hesaplar oraya alınınca duydum adını. Hazretler hesaplar açılınca otomatik fon alımı da tanımlamışlar, benim saksı zaten çalışmaz dedim ki iptal edin benim fon alış veriş işlerini ben hesabımı bileyim.

Aynı durum diğer bankalarda da var ama hesabın yanında kullanılabilir bakiye diye fondaki paranı da görürsün. Bunda görülmüyor iyi mi!

Meğer benim fonda epey bir param varmış, ama görünmüyor saklı gizli. Yanlışlıkla "varlıklarım" tuşuna basınca ( bir taraftan da söyleniyorum kendime , yahu 1,73 TL paran var ne varlığı ? deli diye )
fondaki para çıktı ortaya!

Mal bulmuş mağrıbi gibiyim. Değmeyin keyfime :)

Netekim ben buldum eşşşşeği , darısı öbür kayıpların başına.

29 Haziran 2012 Cuma

aptal olmaya gör

Aptalım evet.
İtiraf etmekte sakınca yok. Biz bizeyiz şurada.
Bundan seneler seneleeer evvel bir iş teklifi aldımdı. Başka bir şehirde, yabancı bir firmanın buradaki temsilciliği diyebiliriz.
Ben bunu patronuma sadakatsizlik! olarak düşünüp reddettim hem de bir avazda. Şimdi aklıma geldikçe saydırıyorum kendime yalan yok.
Tamam başka bir şehir ama kurumsal olma ihtimali daha büyük bir şirket ve işte bilirsiniz klasik patronun iki dudağı arasına sıkışmamış bir gelecek/kariyer falan felan.
Aklıma geldi de nedense, işte dökeyim dedim eteğimdeki taşları.
Hatta maaşını sormaya utandımdı da taaa sonraları yüzümü karartıp sordum. Maaşımın iki katıymış :(
...

15 Haziran 2012 Cuma

dalış öncesi diyetisen kıyağı

Bu sabah detoks sonrası durum raporu verdim kuzene. Dedim böyleyken böyle. 2 günde 600 gr daha gitti şükür. Sonuç 76,6 kg.

Dalışa gidiyorum bu hafta sonu dedim, ama yanıma çavdar ekmeği, peynir, meyve, kayısı kurusu çıkın yaptım onu da götürüyorum tekneye. Vallahi de tillahi de yalan değil, nah böyle bavul gibi bir araba buzluğu var ofiste şu anda arkamda :)

Sabah mesajımı öğlen okumuş, meğer memleketteymiş keyifler gıcır ohhh!

Bilemem artık o rehavetten mi yoksa benim performansımı beğendiğinden mi, dedi ki dalışta bu iki gün boyunca serbestsin, istediğini ye!

Töbe Allaaam ben nerelere gidem şimdi sevinçten, tut tutabilirsen :)

Bu da donmuş Nalan, ama çok mutlu yahu :)

13 Haziran 2012 Çarşamba

tembelleşen metabolizmayı şaşırtmalı

Bahsettiydim gıda intoleransı testi ve diyetisyenin istediği bir dolu test sonrası başlayan diyetimdem.

Rakamlarla konuşmak gerekirse özetle;

29.02.2012 - 94 kg - diyet listesi başlangıcı
12.04.2012 - 82 kg  ( 43 günde 12 kg kayıp )
25.04.2012 - 80,5 kg ( 13 günde 1,5 kg kayıp )
21.05.2012 - 78,6 kg ( 26 günde 2 kg kayıp )
31.05.2012 - 77,6 kg ( 10 günde 1 kg kayıp )
13.06.2012 - 77,2 kg ( 13 günde 0,4 kg kayıp )15.06.2012 - 77,6 kg ( 2 günde 0,4 kg alınmış ) - edit
03.08.2012 - 75,2 kg ( 51 günde 2 kg kayıp ) - edit
12.09.2012 - 74,4 kg ( 40 günde 0,8 kg kayıp ) - edit
13.09.2012 - 74,1 kg ( 1 günde 0,3 kg kayıp ) - edit

Toplamda 198 günde 19,9 kg.

Görüldüğü üzere benim metabolizma işleri serme eğilimine girdi. Bir başka deyişle de savaş durumu ilan edip daha fazla yağlarından ayrılmak istemiyor olabilir.

Bu durumda devam edebilmek için şaşırtmak gerekiyormuş. Zira benim hedefim 67 kg'a ulaşmak.

Bugün ve yarın detoks tabir edilen bir kür verdi diyetisyenim ( kuzen olur kendisi ).

Görelim bakalım nasıl olacak, şaşıracak mı bizim tembel metabolizma. Sonra Cuma günü normal diyet düzenime geri dönücem, et ve peynir girecek tekrar listeye.Beni izleyin :)

Aşağıdaki liste benim kiloma ve 106 günlük performasıma göre hazırlandı, eğer diyet yapan ve durdu diye şikayet eden varsa fikir vermesi için listeyi ekliyorum buraya.

kahvaltı
1 su bardağı kefir veya yağsız süt
1 dilim çavdar ekmeği
Bol yeşillik

ara öğün
3 adet kuru kayısı

öğle
1 kase sebze çorba ( yağsız - patatessiz )  veya
1 porsiyon haşlanmış sebze
1 dilim çavdar ekmeği
Salata ( yağsız )

ara öğün
2 adet meyve

akşam
1 su bardağı ( yağsız ) yoğurt
1 kase sebze çorba ( yağsız - patatessiz )  veya
1 porsiyon haşlanmış sebze
1 dilim çavdar ekmeği
Salata ( yağsız )

ara öğün
1 su bardağı ( yağsız ) süt
2 adet meyve
 
* Buğday intoleransı nedeniyle ekmek %100 çavdar ekmeği.
Yağsız süt ve yoğurt ısrarını özellikle vurguladı kuzen, o yüzden evdeki mis gibi Aysun the Sutcu yoğurdu ve sütü yerine marketten çakma light süt ve yoğurt aldım :(


21 Mayıs 2012 Pazartesi

Tadilat işleri, before-after fotoları eşliğinde

Vallahi Allah yüzümüze baksın da işinin ehli ustaların eline düşelim, yoksa halimiz duman...
Misal mutfakta doğalgaz tesisatı için kredi kartı ile ödeme yapıp hizmet beklediğiniz Baymak Bostancı bayii ustasına dolap ölçüsünü hiç vermemiş olabilir. O zaman mutfak dolapları kesilir :( Adam nasıl makine mühendisidir anlamak mümkün değil. 180 cm mutfak dolabı ölçüsünü verdim ben size deyince, "ben onu önemseyip ustaya söylemedim" diye ağzından kaçıracak kadar pişkin çıktı ya.
Pesss!

Neyse aklınızı bulandırmayayım, göle dönüşen duş teknesi dışında başkaca bir vızıltı yok çok şükür :)

Nihayet fotolarla başbaşa bırakıyorum sizi. Banyo tavanı fotoğrafı geçen yıl Temmuz sonu taşınmamdan hemen sonra başlayarak beni cinnet seviyesine getiren pek sevgili üst komşumun hatırasıdır. Daha önceki bol siyanürlü, depresif yazılarımı hatırlatırım.

Bu da tadilat sonrası...



Mutfağa ait önceki halini gösteren fotoğraf almamışım. Bildiğimiz mermer tezgah, eski meşe mutfak ve biraz da çürümüş durumda idi. Dayanamadım, internetten gözümü karartıp da aldığım ankastre setin de fotolarını koydum :)

 

E artık elinize bir demet nane kapıp gelin, ( diyetteyim börek çörek sakın ha! ) balkonda çay kahve içelim. keyif keyif.

12 Nisan 2012 Perşembe

gıda intolerans testi sonrası diyet

Ocak ayı sonunda gıda intolerans testi yaptırdım. Alt tarafı bir tas çorba ve salata yiyince ölüyorum ben, nefes alamıyorum modundaydım çünkü. Fazla kilolarım bir tarafa bir de bu nefes alamayacak şişkinliğim dayanılacak gibi değildi.
Sonuçta 3 ay boyunca yememem gereken liste çıktı;
yumurta beyazı ( 93 )
yumurta sarısı ( 37 )
istiridye ( 34 )
deniz tarağı ( 30 )
mürekkep balığı ( 31 )
ton balığı ( 39 )
arpa ( 49 )
irmik ( 35 )
malt ( 35 )
pirinç ( 33 )
buğday ( 68 )
aloe vera ( 132 )
köri ( 35 )
acı nane ( 31 )
kaju fıstığı ( 38 )
barbunya fasulyesi (30)
kola ( 59 )
bira mayası ( 48 )
patates ( 99 )

Değer olarak 30 ve üzerindeki intolerans değeri olan gıdalar tüketilmeyecek.
En çok yumurta ve buğday konusunda zorlandım. Yumurtayı üç öğün yesem gık demeyecek olan ben, şimdi içinde yumurta olma riski olan herhangi bir gıdayı yemiyorum.

Buğday ile yapılan ekmek yerine ekşi maya ile yapılan 100% çavdar ekmeğine ulaştım. Gökçeada'dan ekmek gelir mi demeyin, buram buram mis gibi kokarak geliyor :)
Bana tam çavdar ekmeği, arkadaşıma da cevizli tam buğday. Of ki ne of.

Sadece bu test ile de kalmadım, kan tahlillerimi yaptırdım, kuzenim beslenme ve diyetetik uzmanı. Sülaleden torpilim var. Ona gönderdim sonuçları, o da bana başlangıç için 1700 kalorilik bir diyet listesi hazırladı. Listeden intolerans olan gıdaları çıkarttık ve uygulamaya başladım.

29 şubatta diyete başladığımda kilom 94 idi!
Bir karış dört parmak boya yarım dünya eder bu ölçü.
Bu sabah 12 Nisan sabahı yani, tartı 82 kg.

Sadece 43 günde 12 kg. Yavaşlama evresine girene kadar devam bakalım, sonrasını da o zaman düşünürüz :)

Bu arada evde tadilat vardı daha yeni bitti.
Aman diyim ben size diyetteyken tadilat işine falan girişmeyin, cinayet kaçınılmaz !!!

Serin tutuyorum içimi, zamanı yaklaşmakta artık güzel sıcak havaların. Dalış var ufuktaaaa!
Kilo vermeye devam edicem, ve aşağıda 30 küsür metrelerde hiç sıkışmadan pata pata palet vurucam !!!!

Edit : 25 Nisan itibariyle durum raporudur.
Sabah tartıdaki rakam 80,5 kg.
13 günde bir 1,5 kg daha gitmiş. Daha da gidecek inşallah!
Bu arada ilk dalış tarihi de belli oldu. Haziran ortası Bodrum :)


Edit : 21 Mayıs itibariyle 78,6 kg. Yavaşlama var kısmen. 26 günde 2 kg gitmiş.
Eve bir spor aleti almamı tavsiye etti sevgili danışman kuzenim :)

Edit : 31 Mayıs , kilo durumu 77,6. 10 günde 1 kg. İyidir iyidir devam. Arada yaptığım kaçamakları sıkıla sıkıla anlatıyorum kuzene. O da telefonda parmak sallıyor bana :)

Edit : 04 Eylül, kilo durumu 75. 96 günde sadece 2,6 kg.Artık kaçamaklarım daha fazla. Ama onları yaparken bile listemden yerine neleri çıkaracağımı hesap ediyorum. Tatlı yedimse meyve çıkarıyorum, tatlıyı da sütlü yemeye çalışıyorum. Ya da en azından evde yapılmış olsun ki glikoz şurubuyla falan ekstra zarar almayayım.
Bu arada kardiyo için evdeki eliptik bisikletle çalışıyorum. En son çalışmamı 2 eylülde yaptım. 37 dakika ve 8,5 km ama sadece 125 kalori yaktın dedi makine, sinir :)

Edit : 04 Eylül, kilo durumu 75. 96 günde sadece 2,6 kg.Artık kaçamaklarım daha fazla. Ama onları yaparken bile listemden yerine neleri çıkaracağımı hesap ediyorum. Tatlı yedimse meyve çıkarıyorum, tatlıyı da sütlü yemeye çalışıyorum. Ya da en azından evde yapılmış olsun ki glikoz şurubuyla falan ekstra zarar almayayım.



Bu arada kardiyo için evdeki eliptik bisikletle çalışıyorum. En son çalışmamı 2 eylülde yaptım. 37 dakika ve 8,5 km ama sadece 125 kalori yaktın dedi makine, sinir :)

Edit : 06 Ekim kilo durumu 73,8. Devam ediyoruz bakalım. Önemli olan şimdi yağları kasa çevirmek. Eliptik bisiklete de daha fazla alıştım artık. Dün ( 05.10 ) topla süre 50 dakika mesafe 14,5 km ve kalori göstergesi 218kcal.




13 Mart 2012 Salı

paşa ünlü oldu :)

Daha önce Gümüş'ten, nam-ı diğer "majesteleri" olur kendileri bahsetmiştik.
Becerip de link veremedim ( ctrl + üst karakter + a = Bağlantı ) çalışmadı, olmuyor.

Neyse, şimdi de Paşa, Gümüş gibi Giller takvimine kabul edildi.
2013 Giller takviminde bizi arayınız, sorunuz ısrarla :)

www.giller.com.tr

11 Ocak 2012 Çarşamba

paşşşaaa




Fakirhanemizin yeni bir üyesi var. Paşa, karnesi yeni çıktı, yaklaşık 5,5 aylık. Erkek Van kedisi.

Evet kedileri çok severim ama sorumluluk almak bambaşka! Evde bir can var artık.

Sabah akşam maması verilecek, kumu temizlenecek, aşıları yaptırılacak, ateşi çıktı mı diye kontrol edilecek. Ha bir de ayak altında sinsice dolaştığından korka korka yürünecek :)

Tüm bunlardan sonrası işin zevkli kısmı, mırıl mırıl :)

Ve fekat bu hazret bana bir oyun oynadı. Bir akşam arkadaşımda kaldım, ertesi gün akşam eve geldim. Televizyon açık!

Ertesi gün kumandaları sakladım, portmantonun içine koydum. Akşam geldim, televizyon açık!

Üstelik duvarda asılı duran televizyonun önünde bir küçük sehpa, üzerinde dvd, tv zamazingosu falan. Ben televizyonu alalı iki yıl oldu, önünde hiç düğme yok :)

Meğer dokunmatik imiş bizim tv, paşa sayesinde inceledim de buldum. Şimdi gece yatarken mecburen fişleri çekip öyle yatıyorum.

Macera dolu paşanın bir kaç fotosu bakıp da sevin diye. Tahtaya vurmayı unutmadan!!