pembe domates ağı ortak web günlüğünde başlayıp devam eden kızıl pembeler biraz da arkadaşlarını kıskanarak ayrılmak istediler.tam da ulusal egemenlik ve çocuk bayramında egemenliklerini ilan ettiler.yanlarına diğer arkadaşlarını alarak büyüme süreçlerini anlatacaklar...
17 Mart 2010 Çarşamba
Four Years.Go
Şuradan izleyin lütfen. Asla asla demeyenler için tabi :)
tek tip insan daha doğrusu şekil yaratma çabasında faşizan bi dünyada yaşıyoruz. hiçbi manevi değerden, aşktan, sadakatten, emekten, dostluktan bahsedilmez oldu. ben bu dünyada yaşamaktan nefret ediyorum ve yok olduğunu görmeyi iple çekiyorum.
99 depreminde 19-20 yaşındaki en büyük yeğenim 12. kattaki evinin balkonunda oturuyormuş. Okul, hastalık, özel, ailevi bir yığın sorunla boğuştuğu bir dönem.Şİddetle sallanmaya başlayınca tuhaf bir rahatlık hissettiğini " oh be bitiyor işte bu pis, anlamsız dünyadan kurtuluyoruz nihayet" dediğini söylemişti..Şimdi 30 larında, daha da mutsuz ve çaresiz olduğunu biliyorum. Zaten galiba "İnsan" olmaya çalışanın mutlu olabileceği bir yer değil bu dünya ve gençler için hiç bir çıkış yolu da yok.
sevgili asuman, söylediklerin acıtıcı. söylediklerinden sonra herhalde şanslıyım diyorum kendi kendime. bu kadar kapana kısılmış hissetmedim kendimi ya da resetliyorum işletim sistemini arada. yoksa dünyada insan gibi,kimseyi kazıklamadan,çalmadan çırpmadan yaşamak istiyorum diyenleri alaşağı eden bir sistem hakim.
sevgili hacivat, en iyi savunma sistemi saldırı, zamanında keşfetmişler çok da işlerine yaramış :) yoksa nasıl geçinirlerdi yüzyıllarca. üzerinde güneş batmayan imparatorluklar nasıl olurdu. halen de devam ediyor sömürü düzenleri o başka. görünürde bağımsız ! "yes we can" diye diye ...
Ama yeter bu kadar da körün gözüne parmak sokulmaz. Ben burada ki bu gölge oyunlarına hali hazırda Žižek gibi seslendiriyorum her ne kadar kendisi konuya marksist gözü ile baksa da iyice batsın dünya iyice dibe vursun bir dibi görsün, görsün ki insan ayaklarını nereye bastığını bilsin. Sonra da bu muasır medeniyeler bizi (The Book of Eli) de ki gibi kandırsınlar.
Ben zaten kendi adıma kandırılmaya çok hazırım. Buyursunlar.
tek tip insan daha doğrusu şekil yaratma çabasında faşizan bi dünyada yaşıyoruz. hiçbi manevi değerden, aşktan, sadakatten, emekten, dostluktan bahsedilmez oldu. ben bu dünyada yaşamaktan nefret ediyorum ve yok olduğunu görmeyi iple çekiyorum.
YanıtlaSilyaaa ben neden izleyemiyorum; neyse inatla deneyeceğim...
YanıtlaSil99 depreminde 19-20 yaşındaki en büyük yeğenim 12. kattaki evinin balkonunda oturuyormuş. Okul, hastalık, özel, ailevi bir yığın sorunla boğuştuğu bir dönem.Şİddetle sallanmaya başlayınca tuhaf bir rahatlık hissettiğini " oh be bitiyor işte bu pis, anlamsız dünyadan kurtuluyoruz nihayet" dediğini söylemişti..Şimdi 30 larında, daha da mutsuz ve çaresiz olduğunu biliyorum. Zaten galiba "İnsan" olmaya çalışanın mutlu olabileceği bir yer değil bu dünya ve gençler için hiç bir çıkış yolu da yok.
YanıtlaSilmeleğim,
YanıtlaSilbiz göremiycez yok olduğunu. ama medeniyet dediğimiz canavarın yok oluşu diyorsan belki.
:)
minimalistim,
YanıtlaSilbana da youtube bazen inat ediyor. sonra da unutuyorum geri dönüp izlemeyi :)
sevgili asuman,
YanıtlaSilsöylediklerin acıtıcı.
söylediklerinden sonra herhalde şanslıyım diyorum kendi kendime. bu kadar kapana kısılmış hissetmedim kendimi ya da resetliyorum işletim sistemini arada.
yoksa dünyada insan gibi,kimseyi kazıklamadan,çalmadan çırpmadan yaşamak istiyorum diyenleri alaşağı eden bir sistem hakim.
Dünyayı batıranlar kurtarsın, bayılıyorum bu insanların 3 dünya ülkelerini bu tarz subliminal mesajlarla gıdıklamalarına.
YanıtlaSilSözümü Obama aforizması ile bitirelim.
"Yes we can" Nalan.
sevgili hacivat,
YanıtlaSilen iyi savunma sistemi saldırı, zamanında keşfetmişler çok da işlerine yaramış :)
yoksa nasıl geçinirlerdi yüzyıllarca. üzerinde güneş batmayan imparatorluklar nasıl olurdu. halen de devam ediyor sömürü düzenleri o başka. görünürde bağımsız !
"yes we can" diye diye ...
Ama yeter bu kadar da körün gözüne parmak sokulmaz. Ben burada ki bu gölge oyunlarına hali hazırda Žižek gibi seslendiriyorum her ne kadar kendisi konuya marksist gözü ile baksa da iyice batsın dünya iyice dibe vursun bir dibi görsün, görsün ki insan ayaklarını nereye bastığını bilsin. Sonra da bu muasır medeniyeler bizi (The Book of Eli) de ki gibi kandırsınlar.
YanıtlaSilBen zaten kendi adıma kandırılmaya çok hazırım. Buyursunlar.