26 Mart 2010 Cuma

gitmiş nobel bağıra bağıra

Hayır neden diyorum nobel gitmiş bağıra bağıra diye, biliyoduk kardeş biz bunu :)

*Dunning-Kruger Sendromu- Psikolojide Nobel ödülü alan çalışma:*

Psikologlar Justin Kruger ve David Dunning'in tarihe geçmelerine vesile olan teorileri özetle, "cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır" der.
Metin çözme, araç kullanma, tenis oynama gibi çeşitli alanlarda yapılan araştırmaların sonucunda şu bulgulara ulaşılmıştır:
-Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
-Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.
-Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp
anlamaktan da acizdirler.
-Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar..
Değerlendirme zaafı:
İki uzman daha sonra, bu teorilerini test etme fırsatı da buldular. Cornell Üniversitesi' nden 45 öğrenciye bir test yaptılar, çeşitli sorular sordular.
Ardından öğrencilerden "testin sonucunda ne kadar başarılı olacaklarını tahmin etmelerini" istediler.
En başarısızların (yani sadece yüzde 10 ve daha az doğru cevap verenlerin), testin yüzde 60'ına doğru cevap verdiklerine, ayrıca iyi günlerinde olsalar yüzde 70'e ulaşabileceklerine inandıkları ortaya çıktı.
En iyilerin (yani en az yüzde 90 doğru sonuç alanların) en alçakgönüllü denekler olduğu (soruların yüzde 70'ine doğru cevap verdiklerini düşündükleri) görüldü. (Not: Dunning ve Kruger bu çalışmalarıyla 2000 yılında Ig Nobel * de kazandılar.)
Çalışan, kendi kapasitesini değerlendirmekten ve eksikliğini teşhis etmekten acizdir. Ama asıl vahim olan, bu "yetersizlik + haddini bilmeme" kokteylinin, mesleki açıdan, karşı koyulmaz bir itici güç oluşturması.
Kariyer açısından bir eksiyken, artıya dönüşmesi.

İşinde çok iyi olduğuna yürekten inanan "yetersiz", kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve haddi olmayan görevlere talip olmaktan en küçük bir rahatsızlık duymayacaktır. Aksine bunu bir "hak"olarak görecektir.
Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar ise çalışma hayatında "fazla alçakgönüllü" davranarak kendilerine haksızlık edecekler, öne çıkmayacaklar, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmayacaklar, kıymetlerinin bilinmesini bekleyecekler (ve bilinmeyince için için kırılacaklar ve kendilerini daha da geriye çekecekler) ve muhtemelen üstleri tarafından "ihtiras eksikliği" ile suçlanacaklardır. Sonuçta, "kifayetsiz muhterisler" her zaman ve her yerde daha hızlı yükselecekler ve daha yukarılara çıkacaklardır.
Etrafınıza bir bakın, uzmanlara hak verecek misiniz ?

23 yorum:

  1. Kaçan nobel olsun. nobeli hak eden Psikologlarıda tebrik ederim en azından yararlı bir iş için almışlar. Eğer o nobel, arap dünyasının nobelini alan kişiye verilseydi inan o zaman daha çok üzülürdüm.

    YanıtlaSil
  2. O kifayetsiz muhterisler genelde yakalıkta nitelik sahibi oluyorlar :)

    YanıtlaSil
  3. geçen kimdi, bu sendromun en bilinen örneği tayyiptir, demişti. haklı. hem de nasıl :DDD

    YanıtlaSil
  4. şeniz,
    kapmış elin adamı milyonları. varsa bizde de var kapı gibi diploma :)
    iki lafın belini kıraydık da biz kapaydık diyorum.
    bu nobelciler de çok sütten çıkma kaşık değiller ya neyse şimdi.

    YanıtlaSil
  5. eserce,
    o gereksiz,yeteneksiz ve de kıfayetsiz muhteris zamazingolar tam da bu işten iyi yol yaptıklarını anladıkları an bir de yalakalık çıkıyor ki ortaya of cıvık cıvık :(

    YanıtlaSil
  6. meleğim,
    aman iki gözüm, sonra celallenir yiğidim.
    :)

    YanıtlaSil
  7. İki yorumum heba oldu yeteneksizliğim yüzünden:)) Ama inatla yeteneğimin olmadığı konuda ısrar ediyorum.

    Benim mesleğiminden kaçmama sebeptir bu kifayetsiz muhterislik hikayesi. Biraz cebinde para görenin müteahhit olduğu, ağzı olanın işi bilenden daha çok şey bildiğini zannetiği inşaat konusu malum. 6 direkli ev şu para, 9 direkli ev şu derler ve işin trajedisi, bir piyasa yaratılmıştır bu konuda.

    İnsanların elbette yeteneklerinin olmadığı konularda fikirleri olabilir ama buradaki temel ayrım, yazınızda da değinildiği gibi, bunun farkında olunup olunmadığıdır.

    Konuyu paylaştığınız için teşekkürler, esenlikler.

    YanıtlaSil
  8. zıvanasız,
    inşaat konusu bir dipsiz kuyu. ne ararsan var. ortaokulda çizim masaları üzerinde jiletle kazıma yaparak başladım ben de kulak kabartmaya.
    dönen dolaplar, inenler binenler. her dönemde yönetimlerle al takke ver külah en güzel arazileri yok parasına ele geçirmeler. mühendislere açık açık sırıtarak ne kadar çalabilirim sen onu söyle diyen iğrenç tipler!
    ama işte ne mühendislikle şaka oluyor ne de doğanın kendisiyle. sonra vah 30.000 adam gitti diye dövünür bir de utanmadan bu işten sorumlu olarak Allah'ı gösteririz.
    ne şişmiş içim benim de !

    YanıtlaSil
  9. "Cahil dostum olacağına akıllı düşmanım olsun" demişler ya.

    YanıtlaSil
  10. sufim,
    boşuna dememişler. az demişler öz demişler de...
    bilmek işe yaramıyor ki tırnakları kemirmeye engel değil :)

    YanıtlaSil
  11. tayyip kiiiim yiğitlik kim ayol?!

    :DDD

    YanıtlaSil
  12. Bir bilm adamının söylediği bir sözü hatırladım(galiba edison)"Her kim ki kendini bir şey zannediyorsa aslında o acınılacak zavallının tekidir."ama malesef dünyayı zavallılar işgal etmiş.

    YanıtlaSil
  13. ilk kez duydum bu sendromu; teşekkürler sayende bilgilendim hatta bir kenara not almalı diye düşündüm. Çok güzel ifade etmişsin ve gerçekten öenmli bir konuya parmak basmışsın. O kadar çok ki bunlardan bazen iş hayatından (çok sevdiğim) bile soğuyorum bunlar yüzünden :((

    YanıtlaSil
  14. Karşı çıktığınız yer neresidir. Romanın agorasında değil arenasındasınız!

    Burada sistem hayatta kalmak üzerine paradokslanır.İş hayatının arena olması istemeden değil bilinçli olarak güdülenen bir davranış biçimine yol açacaktır. Güçsüz olan kaybetmeye ve değerlerini kaybetmeye mahkumdur. Bunun ahlaki kısmı farklı bir alanın konusudur. Kapitalist sistemde ahlaklı olmak kapitalizmin ahlak ölçülerinde yer alabilir aksi bir davranışı zaten bu sistem insana "satar". En çok da insan insana satılır.

    YanıtlaSil
  15. meleğim,
    töbee toplıycan başımıza delüleri :)

    YanıtlaSil
  16. hüseyin usta,
    aman bir de ilerini biliyorlar ki. boşbakan bayan bile demişti işlerini bilirler diye !

    YanıtlaSil
  17. minimalistim,
    yok yapacak bir şey demek ki. baksana saptamışlar durumu.
    çok şey bilirler ya bir de hakimiyet alanı kurarlar ve genişletmek için de habire ayağımıza basarlar.
    brrrr.

    YanıtlaSil
  18. hacivat,
    vurma sen de garibe. agorada değil de arenada olduğumu mezuniyetten hemen sonra kafama vurdular zaten. o zamana kadar ben anlamamaya çalışıyordum :)
    hatta hayat güzeldi, içten yanmalı makinalar yerine nümismatik derslerine bile girebiliyordum ben :)

    YanıtlaSil
  19. Rica ederim Antagonistik bir blog burası, burada akustik olduğu için ses iyi çıkmış. Ya da sen çok yaralısın.:)

    YanıtlaSil
  20. hacivat,
    bak iyi haberler de var arada. british museum'dan disk atan atlet gelmiş arkeoloji müzesine :)

    YanıtlaSil
  21. 10 yili asan is hayatim boyunca bu kifayetsiz muhterislerle o kadar cok karsilastim ki... yazi bitene kadar her biri tek tek gecti gozumun önünden :) harika bir yazi olmus nalan...

    sevgiler,

    YanıtlaSil
  22. meral,
    her gün görmeye devam ediyorum :(
    ne diyim Allah kurtarsın hem beni hem diğerlerimizi. en azından yakın çevremizdekiler savulsa da az buçuk nefes alsak.
    pöfff

    YanıtlaSil