pembe domates ağı ortak web günlüğünde başlayıp devam eden kızıl pembeler biraz da arkadaşlarını kıskanarak ayrılmak istediler.tam da ulusal egemenlik ve çocuk bayramında egemenliklerini ilan ettiler.yanlarına diğer arkadaşlarını alarak büyüme süreçlerini anlatacaklar...
20 Mayıs 2010 Perşembe
taşeron
taşeron yerin yarım kilometre altına girip ölecek aranıyor... son gönderilen 30 ( yazıyla otuz ) gitti, yerine yenileri aranıyor !
hep dediğim gibi; bu dünya patronların ve kıyak kadınlara kayıp kıyak arabalar kullanan adamların dünyasıdır.. başkaları da onlara daha fazla hizmet etmek için yaşar ve bok yoluna ölür..
Üç kuruş ekmek parası için koşa koşa gelmeye ve de ölmeye razı işsizler ordusu ile dolu bir ülke burası. Sanırım işsizliğe kısa yoldan bir çözüm arayışı içinde büyüklerimiz. Çifte standart. Böylece madenleri iyileştirmeye gerek kalmayacak.
sevgili asuman, yoksulluğun vatanı yok. yeter ki başkasını ezmeyi iş edinen bir avuş varsıl olsun yeterli. " büyüklerimiz " hiç bir şeye çözüm arayışında da değiller, politikacıların kendi çıkarlarından daha üstün gördükleri herhangi bir şey olduğuna inanmıyorum ben.
sevgili nur, vasıfsız işçi kadrosu için kontenjanın bilmemkaç katı üniversite mezunu başvurusu nasıl olağan ise, 800-900 tl maaşa sendikasız,haksız çalışacak elbet bulunacak.
sevgili oya, ölmeden öldürmeden de mümkün bu iş. yüzyıllardır yapılıyor. dediğin ithal kömür de gemilerle habire taşınıyor durban'dan buraya. ihmal etmeden, kalifiye eleman çalıştırarak elbette mümkün bu iş. ama taşeronlaştırarak herşeyin suyunu çıkarma eğilimi var artık. et ithalatı da ayrı konu. önce sütü becerdiler, et arkasından zincirleme reaksyon olarak geldi. hep ensesi kalınları kolluyor bu dünya düzeni. böyle felaketler neden hep halkın içinden insancıkların başına gelir başka türlü :(
Sevgili Nalan hanım,Japonlar boğaz geçişi için dünyanın işçisini çalıştırıyor kimsenin burnu kanamıyor,Tuzla tersanelerinde ki olayları üzüntüyle izliyorduk çok şükür işi sıkı tutunca azaldı,demekki hatanın başlangıcı ihmal yani insanlarda,eğitimsiz ve bilinçsiz insan her zaman hata yapmağa mecburdur.İnsanları eğitip gerekli emniyet ve iş güvenliği kurallarını uyguladıktan sonra bu gibi olumsuzlukların azalacağına yürekten inanıyorum.Allah ölen işçilerin geride kalanlarına sabırlar versin,çok üzüldük.Sevgi ve saygılarımla.
Nalan'cığım doğrusun da, halâ yüzyıllar boyunca kullanılan teknikleri kullanıyoruz, işte o yüzden vah bize... Geçenlerde okudum, tamamen insansız, satıhtan kontrollu ocaklar açılabiliyor. Ancak onca maden işçisinin açığa çıkması söz konusu..., bunu düşünen varsa tabii, önce yapılacak yatırımı düşünüyordur ağa babalar... Ve deee, insan zayiatına ödenen üç beş kuruşluk tazminatlar işlerine geliyordur mutlaka.
Yeni iş imkanları diye soracak olursan; topraklarımız zaten cevher, tarıma ağırlık verilsin..., hayvancılık göz göre göre batırılmasın, KOBİ desteği artsın, zenaatkâr horlanmasın...
Sevgili Nalan, Şimdi görüyorum ki dün uzun uzadıya yazdığım yorumum ulaşmamış. Bu sıralar internet o kadar sık kesiliyor ki insanı bezdiriyor. Kısaca şunu söyleyeyim. Bu tür patlamalar çok abartılıyormuş, beyefendi bugün öyle söyledi. Daha ne denebilir ki? İlgin ve önerilerin benim için çok önemli. Topraklarının yetersiz olduğunu biliyorum. En kısa zamanda uygun toprak alıp son boğazlamayı da yapmam lazım. Sonrasında da alttaki dalları alacağım. Veya önce mi alsam diye düşündüm. Bu konuda ne önerirsin. Teşekkür ederim.
meleğim, küfretmemek, tövbeni bozmaman için ölüp beraber cennete gitmemiz gerek :) ondan vazgeç sen. 30 kişi ölmüş dert mi? tekererine çomak girmek ne kelime kılları kıprpdarsa ben de neyim? yüzde 99 u müslümanmış gibi hareket eden ülke diyebilirim ancak. minibüse binerken ağzını doldura doldura bize de duyurarak besmele çeken teyze kocaman ağzıyla yarım saat sonra komşusunun gencecik kızını şöyle böyle diye çekiştirecek. sonra da diyecek ki elhamdülillah müslümanım. yok canım !
oya, haklısın hem de nasıl. bin pınar ida, kazdağlarını en son yoketmeye çalışıyorlar. kazdağı'na sahip çıkanlar da diyor ki, biz gelişmeye karşı değiliz. ama cevher toğrağın altından siyanürle çıkacak ve her yeri delik deşik edecek bir avuç altın değil. asıl cevher toprağın üstünde ! anlayana, işine gelene, kalbinde pis kandan ziyade bir tutam da insanlık ve vicdan taşıyan için tabi. madencilik konusunda da tabi ki çok daha modern teknikler var, ama kadere/ölüme bu kadar tevekkülle boyun eğen ve maalesef sigortasız,haksız, güvenliksiz de olsa çalışmaya mecbur bu kadar insan varken :( güney afrika'daki elmas madenlerinde 3400 - 4000 metre aşağıda çalışan işçiler var. herhangi bir göçük olursa kurtarma bile hayal. parmaklarına o kocaman elmasları takan hatunları ben yarım bardak suda boğabilirim !
sevgili ışıl, civanımın padişahı ne dediyse doğru demiştir. ne haddime laf üstüne laf söylemek, hem de saçı uzun aklı kısa takımındanım ben ! en alt dalları alamana lüzum yok. göm onları da boğazlama yaparken.
sevgiki ilhami bey, japonların deprem olduğunda rahat rahat oturup bitmesini beklemelerine deli olurum en çok. adam bilmem kaçıncı katta, sadece rafların altından kaçıyor, tepeme saksı düşmesin diyerek. öldürmeyecek çünkü onu bina. altında kalmayacak günlerce kurtarılmak için konu komşusunun ölüsüyle. doğru bilinçli olarak yetiştirilmeli vatandaş, ama denetleme mekanizmasına gelen insanlar eğitilmeli önce ve rüşvet mekanizmasının dibine dinamit sokulmalı. yoksa her patlamada çatlamada daha çok canları taşırız dört kolluda. Allah geride kalanlara sabır versin, son ana kadar yaşattıkları umutları söndü hepsinin.
ilhami bey, tuzla tersaneleri konusunda da keşke siz haklı olsanız ama tersanelerden çekiç sesi bile gelmiyor bu aralar maalesef :( kan ağlıyor sektör, çok zor dayanmaları.
sevgili lale, aynen! en son işçiler türk-iş binasını bastılar. seçimde bir anda ortaya çıkan başkanları köşe bucak saklanıyor. nasıl sendika başkanıysa bu, işçiler ölüyor,30 ailenin tam ortasına yangın düşmüş. türk-iş başkanı deve kuşu gibi ! bu da mı kader? yoksa danışıklı dövüş mü?
:(
YanıtlaSilhatta yanına bir kaç kurukafa da ekliyorum :(
YanıtlaSilBizde bu kafa olduktan sonra,kuru kafa eklemene
YanıtlaSilgerek yok sevgili nalan.ayrıca yenilerini
bulmakta zorluk çekeceklerini sanmıyorum
hep dediğim gibi; bu dünya patronların ve kıyak kadınlara kayıp kıyak arabalar kullanan adamların dünyasıdır.. başkaları da onlara daha fazla hizmet etmek için yaşar ve bok yoluna ölür..
YanıtlaSilBu işsizlikte kolay bulunur nasılsa, yeter ki sulu çalışırım demesin.
YanıtlaSilÜç kuruş ekmek parası için koşa koşa gelmeye ve de ölmeye razı işsizler ordusu ile dolu bir ülke burası. Sanırım işsizliğe kısa yoldan bir çözüm arayışı içinde büyüklerimiz. Çifte standart. Böylece madenleri iyileştirmeye gerek kalmayacak.
YanıtlaSilsevgili asuman,
YanıtlaSilyoksulluğun vatanı yok. yeter ki başkasını ezmeyi iş edinen bir avuş varsıl olsun yeterli. " büyüklerimiz " hiç bir şeye çözüm arayışında da değiller, politikacıların kendi çıkarlarından daha üstün gördükleri herhangi bir şey olduğuna inanmıyorum ben.
sevgili nur,
YanıtlaSilvasıfsız işçi kadrosu için kontenjanın bilmemkaç katı üniversite mezunu başvurusu nasıl olağan ise, 800-900 tl maaşa sendikasız,haksız çalışacak elbet bulunacak.
sevgili tozasor,
YanıtlaSilhaksızsın demek mümkün değil. ama dünya dönmeye başladığından beri böyle sanırım.
?
sevgili usta,
YanıtlaSilaklımdan kurukafanın sürüsü geçse ne olur? nasılsa suçu yükleyecek bir günah keçisi hep var. grizu suçlu bu sefer de.
Kapatın ulaaaan şu ölüm ocaklarını. Batsın ülke ekonomisine böyle katkı. Et ithal edeceğine kömür getir dışarıdan.
YanıtlaSilsevgili oya,
YanıtlaSilölmeden öldürmeden de mümkün bu iş. yüzyıllardır yapılıyor.
dediğin ithal kömür de gemilerle habire taşınıyor durban'dan buraya.
ihmal etmeden, kalifiye eleman çalıştırarak elbette mümkün bu iş. ama taşeronlaştırarak herşeyin suyunu çıkarma eğilimi var artık.
et ithalatı da ayrı konu. önce sütü becerdiler, et arkasından zincirleme reaksyon olarak geldi.
hep ensesi kalınları kolluyor bu dünya düzeni. böyle felaketler neden hep halkın içinden insancıkların başına gelir başka türlü :(
Sevgili Nalan hanım,Japonlar boğaz geçişi için dünyanın işçisini çalıştırıyor kimsenin burnu kanamıyor,Tuzla tersanelerinde ki olayları üzüntüyle izliyorduk çok şükür işi sıkı tutunca azaldı,demekki hatanın başlangıcı ihmal yani insanlarda,eğitimsiz ve bilinçsiz insan her zaman hata yapmağa mecburdur.İnsanları eğitip gerekli emniyet ve iş güvenliği kurallarını uyguladıktan sonra bu gibi olumsuzlukların azalacağına yürekten inanıyorum.Allah ölen işçilerin geride kalanlarına sabırlar versin,çok üzüldük.Sevgi ve saygılarımla.
YanıtlaSilNalan'cığım doğrusun da, halâ yüzyıllar boyunca kullanılan teknikleri kullanıyoruz, işte o yüzden vah bize... Geçenlerde okudum, tamamen insansız, satıhtan kontrollu ocaklar açılabiliyor. Ancak onca maden işçisinin açığa çıkması söz konusu..., bunu düşünen varsa tabii, önce yapılacak yatırımı düşünüyordur ağa babalar... Ve deee, insan zayiatına ödenen üç beş kuruşluk tazminatlar işlerine geliyordur mutlaka.
YanıtlaSilYeni iş imkanları diye soracak olursan; topraklarımız zaten cevher, tarıma ağırlık verilsin..., hayvancılık göz göre göre batırılmasın, KOBİ desteği artsın, zenaatkâr horlanmasın...
Sevgili Nalan,
YanıtlaSilŞimdi görüyorum ki dün uzun uzadıya yazdığım yorumum ulaşmamış. Bu sıralar internet o kadar sık kesiliyor ki insanı bezdiriyor.
Kısaca şunu söyleyeyim. Bu tür patlamalar çok abartılıyormuş, beyefendi bugün öyle söyledi. Daha ne denebilir ki?
İlgin ve önerilerin benim için çok önemli. Topraklarının yetersiz olduğunu biliyorum. En kısa zamanda uygun toprak alıp son boğazlamayı da yapmam lazım. Sonrasında da alttaki dalları alacağım. Veya önce mi alsam diye düşündüm. Bu konuda ne önerirsin.
Teşekkür ederim.
ulan, küfretmiyim diyorum...
YanıtlaSilsenin 30 insanın ölmüş, bi ulusal yas ilan et ak.
bi değiştir tv akışını. bi mevlit okut. ne biliyim...
üstünden geçmeyen kalmamış 7 koca eskitmiş menapozlu kaşarları kaldır da bi özel anma programı yap.
aynı aileden kaç erkeği toprağa vermiş kadınlar, bi ara ver çiftleşme programlarına.
bi utan ey yüzde 99 u müslüman ve de aşağılık ülkem.
bi insan ol.
ama sen nesin ki senin yönetenler nolsun...
meleğim,
YanıtlaSilküfretmemek, tövbeni bozmaman için ölüp beraber cennete gitmemiz gerek :) ondan vazgeç sen.
30 kişi ölmüş dert mi? tekererine çomak girmek ne kelime kılları kıprpdarsa ben de neyim?
yüzde 99 u müslümanmış gibi hareket eden ülke diyebilirim ancak. minibüse binerken ağzını doldura doldura bize de duyurarak besmele çeken teyze kocaman ağzıyla yarım saat sonra komşusunun gencecik kızını şöyle böyle diye çekiştirecek. sonra da diyecek ki elhamdülillah müslümanım.
yok canım !
oya,
YanıtlaSilhaklısın hem de nasıl. bin pınar ida, kazdağlarını en son yoketmeye çalışıyorlar. kazdağı'na sahip çıkanlar da diyor ki, biz gelişmeye karşı değiliz. ama cevher toğrağın altından siyanürle çıkacak ve her yeri delik deşik edecek bir avuç altın değil. asıl cevher toprağın üstünde ! anlayana, işine gelene, kalbinde pis kandan ziyade bir tutam da insanlık ve vicdan taşıyan için tabi.
madencilik konusunda da tabi ki çok daha modern teknikler var, ama kadere/ölüme bu kadar tevekkülle boyun eğen ve maalesef sigortasız,haksız, güvenliksiz de olsa çalışmaya mecbur bu kadar insan varken :(
güney afrika'daki elmas madenlerinde 3400 - 4000 metre aşağıda çalışan işçiler var. herhangi bir göçük olursa kurtarma bile hayal.
parmaklarına o kocaman elmasları takan hatunları ben yarım bardak suda boğabilirim !
sevgili ışıl,
YanıtlaSilcivanımın padişahı ne dediyse doğru demiştir. ne haddime laf üstüne laf söylemek, hem de saçı uzun aklı kısa takımındanım ben !
en alt dalları alamana lüzum yok. göm onları da boğazlama yaparken.
sevgiki ilhami bey,
YanıtlaSiljaponların deprem olduğunda rahat rahat oturup bitmesini beklemelerine deli olurum en çok. adam bilmem kaçıncı katta, sadece rafların altından kaçıyor, tepeme saksı düşmesin diyerek.
öldürmeyecek çünkü onu bina. altında kalmayacak günlerce kurtarılmak için konu komşusunun ölüsüyle.
doğru bilinçli olarak yetiştirilmeli vatandaş, ama denetleme mekanizmasına gelen insanlar eğitilmeli önce ve rüşvet mekanizmasının dibine dinamit sokulmalı. yoksa her patlamada çatlamada daha çok canları taşırız dört kolluda.
Allah geride kalanlara sabır versin, son ana kadar yaşattıkları umutları söndü hepsinin.
ilhami bey,
YanıtlaSiltuzla tersaneleri konusunda da keşke siz haklı olsanız ama tersanelerden çekiç sesi bile gelmiyor bu aralar maalesef :(
kan ağlıyor sektör, çok zor dayanmaları.
canım Nalan , ne acı değilmi, bir lokma ekmek parası uğruna ölmek... ve buna kader deyip geçen bir Başbakana sahip olmak... en acısıda bu...
YanıtlaSilsevgili lale,
YanıtlaSilaynen!
en son işçiler türk-iş binasını bastılar. seçimde bir anda ortaya çıkan başkanları köşe bucak saklanıyor. nasıl sendika başkanıysa bu, işçiler ölüyor,30 ailenin tam ortasına yangın düşmüş. türk-iş başkanı deve kuşu gibi !
bu da mı kader?
yoksa danışıklı dövüş mü?