Denetimin kaldırılmasıyla ithal edilen mısır miktarı 4 kat, soya ise 29 kat arttı
GDO kobayı olduk
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın, Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) denetiminin kaldırılmasıyla ithal edilen mısır miktarının 4 kat, soyanın ise 29 kat arttığını açıkladı.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın 26 Ekim 2009 tarihinde çıkardığı GDO Yönetmeliği’ndeki ithalata yönelik kurallar nedeniyle düşen mısır ve soya ithalatının, yönetmeliğin değiştirilmesinin ardından patladığı ortaya çıktı. ZMO Başkanı Günaydın, konuya ilişkin düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Denetim yapılan dönemde 1478 üründen 124’ü GDO’lu çıktı ve bunların ithaline izin verilmedi. Ama denetimin kaldırıldığı ve ithalatın katlandığı dönemde ülkeye giren bazı ürünlerin GDO’lu olup olmadığı belli değil. Ne yazık ki rant için, milyonlarca yurttaşımızın sağlığı riske atılmıştır!” Ortaya çıkan tablonun çok güçlü bir lobi faaliyetinin sonucu olduğunu söyleyen Günaydın, bu lobinin siyasal ve iktisadi etkileri bulunduğunu, kendilerinin de telefonla tehditler aldıklarını bildirdi. Tüketici Hakları Derneği (THD) Başkanı Turhan Çakar, tüketicilerin uluslararası tarım ve gıda tekellerinin kobayı durumuna getirildiğini belirterek “GDO riski bulunan hiçbir ürünü tüketmeyin” çağrısında bulundu.
Not : Metin alıntıdır ( 03.05.2010 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, sayfa 20)
Nalancım, büyük kızım vejeteryan... ağzına et tavuk balık koymaz... Biz köfte falan yerken güya organik soya kıymalarından köfte yapıyorum, kuş başı soya dan nohut pişiriyorum... Acaba ne kadar organik onuda çok merak ediyorum...
YanıtlaSilSoya büyük bir dalga halinde yıllar önce girdi ülkemize. Bir alternatif olarak sunuldu. Üzerine yığınla methiyeler yazıldı.
YanıtlaSilÇok talihsiz bir milletiz ki üzerimizde her türlü oyun oynanıyor böyle her konuda.
Azınlığın yönetime katılamadığı,çoğunluğun ise çok şeyi farkedemediği bu ülkede,bizi tepe,tepe kullanmaya devam edecekler ve bizi
YanıtlaSilkullanırken insaf tamamen onların elinde olacaktır.umarım insaflı kullanırlar,bunu umut
etmekten başka bir çare en azından ben göremiyorum.
ne yapacağımızı, ne yiyeceğimizi şaşırdık; yok GDO'lar, yok ithal etler... sinir bozucu hem de çok.
YanıtlaSilsoya ve misiri biz yemesek bile hayvan yemi olarak kullanip yine zorla yediriyorlar,,
YanıtlaSilsoya yagi ve misir yagi kullanirdim ben de, sonradan biraktim,,,
ne yiyip ne yemeyecegimizi bile bilmekten aciz kaliyoruz, (tr'de yasadigim donemde)
lale,
YanıtlaSilağzımı bozucam o olacak. diyorlar ki onun alternatifi şuysa o zaman ona da parmak atarız. potansiyel büyük nasıl olsa.
hepsini bırak da sebze ye desen ne olacak? sanki onlarda da hiç zehir ya da hormon yok!
sevgili asuman,
YanıtlaSilvaktiyle margarin de kalp dostu olarak tanıtılmış, o zamanlar antibiyotik kullanmayan ineklerden elde edilen tereyağlar tu kaka denmişti!
margarin , kalp dostu ?
:)
sevgili usta,
YanıtlaSilne diyeyim haksızsın diyemem. ama sanki dönen dolap ülkelerin de üzerindeymiş gibi geliyor bana.
küreselleşme diyorlar ya boşuna değil sanki.
minimalistim,
YanıtlaSilönce biri sonra diğeri. nasıl olsa hepsi satılacak, hepsi mecburen tüketilecek. bugün süt, yarın et.
çevir çevir dur. çarkıfelek hep bana,sana denk gelecek nasısa.
sevgili yaban,
YanıtlaSilaçıkçası ben o hayvanlara yedirilenleri bize de kakaladıklarından şüpheliyim :)
malum kar marjı.
ama ücretini belirlerken kıyma fiyatına sat. rüyasında bile para sesi duymuyorsa bunlar :)
Bardakta mısırları kimse elinden düşürmüyor. Kimsenin umurunda değil, anneler çocukların alıyor! Kızmamak elde değil yahu.
YanıtlaSilnarince,
YanıtlaSilbir de yağ ve şeker konuyor. akıl fikir !
pazarda çiftçinin üç kuruş paraya sattığı minicik süt mısırlara da tenezzül etmezler. al onu haşla, ama mevsiminde.
İyidir Gdo bu asgari ücretlendirme içinde.
YanıtlaSilhım fena fikir değil.
YanıtlaSilmutasyona uğrayıp kendiliğinden azmanlaşan asgari ücret..