16 Haziran 2009 Salı

Bandırma'da tek dağ pembesi



Bandırma ile devam.

Köydeki bahçe ve anneannemin evindeki bahçesine bütün fideleri kaptırınca bizim evin bahçesine sadece bir pembe kaldı.

Gerçi iyi de olmuş, bu yıl tüm komşular domates,salatalık yetiştirme yarışına girmiş. Hiç üşenmeden evden şişelerde su taşıyıp sulama yapıyorlar. Diğer domateslerden etkilenecekleri için bu pembeden tohum almayacağız. Anneannemin bahçesinden ve köydeki bahçeden alabiliriz nasıl olsa. Gerçi köydeki fidelerden de korkmuyor değilim. Enginar bitmiş, devamlı bahçe elemanı köstebek efendi pembeleri mideye indirir mi acaba ?

Alttaki resim de henüz kooperatife verilip de yerine sevimsiz bir apartman dikilmemiş olan odun deposunun görünümü. Sizi temin ederim fotoğraf güzelliğini yeterince yansıtamıyor. Odun deposundaki bahçeye o kadar güzel bakıyorlar ki. Bir de kuyuları var, su da oradan... Ama en önemlisi gerçekten çalışıyorlar. Sürekli ilgilenip çapalamasını mekanik mücadelesini birakmıyorlar.

Bandırma gübre ve toprak temini açısından kesinlikle büyük şehirlere kıyasla şanslı. İstanbul'a her dönüşümüzde güzelim tarlaları bol bol seyredip hafızama depolamaya çalışıyorum.

Yakın zamanda gidip gelişmeleri bildirmeyi planlıyorum.

Düşünsenize köyde tüm tabiat bolca ürün vermiş. Dalından patlıcanı biberi seçip, maşıngada yanan ateşin üstünde canlı yayın gibi kızartma. Üzerine bahçeden toplanmış sarımsakla tatlanmış ev yoğurdu... Hele bir de karşı evdeki kulakları az işiten ama hepimizden gür sesiyle bizi karşılayan teyze ev ekmeği yaptıysa !!! Of vallahi kokusu geldi burnuma.

Kesinlikle seviniyorum ben bu pembe domates ağı'na düştüğüme :)

Sevgiler
Nalan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder