11 Şubat 2010 Perşembe

trafik sorunsalı, günaydın


Sabah yine her zamanki saatte çıktım evden, sokağın başında otobüs durağı var. Otobüs değil de sanki özel servis. Her sabah aynı kişilerle Kadıköy'e kadar mutlu mesut seyahat. Neredeyse ayakta yolcu yok, sabah da 9 olmadan ofiste masamda çayım elimde evde yaptığım ekmekten reçelli tulum peynirli sandvice gömülmece :)

Derkeenn...

Tam da kilit noktada kaza, Kadıköy yönünde ne kadar araç varsa hepsi çalışır vaziyette ama hız sıfır km/saat. Tam yarım saat dile kolay ! Biri kalp krizi falan geçirmeye kalksa dağlara taşlara. Hiç kurtulma şansı yok.

Neyse yarım saat gecikme ile ulaştım Kadıköy'e. Nasıl olsa geç kaldım aammman deyip akbil doldurmaya seyirttim. Akbil gişesindeki memura günaydın dedim tebessüm edip, adamcağız nasıl sevindi tarif edemem. " Bugün buradan geçen en güler yüzlü hanımsınız " dedi. Kimbilir ne tavırlarla karşılaşıyor adamcağız. Halbuki basit bir " günaydın "

Velhasıl diyeceğim odur ki, patron gel biz bu ofisi taşıyalım. Bizim oralarda bildiğim çok janjanlı mekanlar var. Şu anda çalıştığımız ofisi de verelim kiraya paraya para demeyiz bak. Patrooon :)

Bu güzel foto Zeynep'in Yerin'nden. Mutlaka göz atın, benim gibi sizin de gözünüz bayram etsin.

41 yorum:

  1. artık kimse kimseye günaydın, iyi günler, teşekkürler filan demiyo dimi gittikçe ot bi toplum oluyoruz.

    yüzü gülen yok zaten, ben dahil karşılaştıklarım korkuyolardır eminimki :)

    YanıtlaSil
  2. en güler yüzümle günaydın diyorum

    YanıtlaSil
  3. Ben de böyle günaydın, hayırlı işler falan dediğimde bir şaşkınlık oluyor ama sonra hemen geçiyor.
    Ayrıca ben havaalanında, markette yer silenleri görünce kolay gelsin dediğimde sesleri kısıkda olsa cevaplıyorlar sanırım görünmez olduklarını düşündüklerinden olsa gerek.

    YanıtlaSil
  4. bekriyam,
    dediğin gibi bi sap ot halinde binip iniyoruz taşıtlara, kös kös yürüyoruz.
    ayol görümüyoruz bile etrafımızı, ne korkması :)

    YanıtlaSil
  5. seniz,
    en çok sokakta geri dönüşümlü malzeme taşıyanlara kolay gelsin diyorum bir de sokakları süpüren belediyenin işçilerine. bilmem kaç milyon dolar para kazanan topçulardan ( annecim böle diyo onlara ) daha faydalı işler yapıyorlar.
    önce şaşırıyorlar, ama pek mutlu teşekkür ediyorlar :)
    kızıltoprak'ta tren istasyonunda bir amca vardı hele, onunla eni konu her sabah sohbet ederdik ben taşınana kadar.

    YanıtlaSil
  6. nazpek,
    güleryüzlü arkadaşım. günaydın !

    YanıtlaSil
  7. Bugünkü günaydınının rengi çok sevdiğim begonvillaların fuşyası olmuş.
    Pek de güzel olmuş, sayende Zeyneple tanıştım.
    :))

    YanıtlaSil
  8. ben de bir blog aracılığıyla bulmuştum zeynep'i. sevindim şimdi sen de tanıştığın için :)

    YanıtlaSil
  9. nalan,
    ama sabahın kör saati sen beni nerelere götürdün bu yazınla...

    üni'deyim. eminönünden akbil doldurucam. otobüs kaçmak üzere ve bi sonraki için en az yarım saat beklemem gerekicek. önümdeki adama rica ettim: önünüze geçebilir miyim, dedim. olmaz, dedi. bi biskrem versem, dedim.
    adamceyiz bellki ki üç kuruşla ev geçindiren bi tip. reklam filan izlemeye vakti yok. anlamadı espirimi. verme bacım krem mrem sapık mısın nesin, dedi. bütün kuyruk koptuk. otobüs kaçtı. canım istanbulumun kıymetini bilemediğim bi gün daha sinir harbine dönüştü zihnimde...

    zeynep'in fotoğrafları izledim yazının üstüne. son darbeyi de onlar vurdu. burnumun direği sızım sızım sızlarken, gözlerim dolmuş ve küfürlü sözcüklerle, duşa girip işe gidicem.
    sistem kölesi olduğum ve lanet ankarada yaşadığım gerçeği su damlalarıyla birlikte bedenimi yalıcak...
    ooof of...

    YanıtlaSil
  10. meleğim,
    sabahtan kısa bir istanbul turu yapıp dönmüşsün ankara'ya. ne güldüm sana çat diye yapıştırmışsın lafı. amca anlamasa ne olur ayol sıranın geri kalanı kopmuş nasıl olsa.
    sistem de öle bi hal aldı ki bu arada neredeyse kölesi olduğumuza şükür ettirecek.
    zeynep'i ekmekçikızdan sonra sen de keşfettin bak iyi oldu. iyi oldu :)
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  11. Canım ya ne güzel bir yazı olmuş böyle :) Meleğe çok ama çok güldüm sabah sabah iyi ki oda yazmış bunu :)) sevgiler...kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  12. sorma özlem,
    iyi ki yazmışım da melek de döktürdü, bayıldım ben de.
    zeynep'in yerine bakmayı ihmal etme bu arada, çok beğenirsin eminim.
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  13. aman hep gülün inşallah... bende daha neler var ayol... yazarım zaman zaman:)))

    YanıtlaSil
  14. Nalan'cım; 80 yaşına yakındı sanırım bir amca, bastonla zor duruyordu ayakta. Güvercinlere yem veriyordu, günaydın amca kolay gelsin dedim. Durdurdu beni. Evlencem bir tanıdığın var mı dedi. Hönk! ne diyeceğimi şaşırdım yine de Ee şey... duyarsam evlenmek isteyen bir hanım söylerim amca dedim. Sen evli misin kocan var mı, nerde oturuyorsun? falan başladı amca. Baktım sohbetin rengi değişiyor, bu yaştan sonra namus elden gidecek, nasıl kaçtığımı şaşırdım ordan. Sen de önüne gelene merhaba dermisin aldın mı ağzının payını dedi evdekiler:)))

    Sevgiler canım

    YanıtlaSil
  15. kıs sen İstanbul'un neresindensin:)))
    Aynı yakadayız en azından :))
    Bizim apt dekiler bile günaydın falan deyince şaşkın şaşkın cevap veriyorlar. En güleryüzlü apt sakinemiz kapıcımız Dilber. Bir Ablaaa deyişi var bana , çünkü hep sıcak su ile değiştirirm kovasındaki suyu ve yazın daima soğuk bir şey ikram ederim en azından su :))) ne olur yani ufacık bir gülümseme yav, ağzınızmı eskir, gülüşleriniz mi biter:))

    YanıtlaSil
  16. çınar,
    tam 14 şubatın anlam ve önemine denk düşmüş yahu :)
    ama amca sen günaydın demesen de bastonla falan çelme takacakmış zaten durum öle gösteriyo :)))
    geçmiş olsun...

    YanıtlaSil
  17. lale,
    kesin aynı yakadayız iki kere iki dört! ikimiz de denize yakın sayılırız, böle daral bastığında üç adımda hop karşımızda mavi görmemiz şart.
    annecim çatıda çalışan işçilere misafirlere kullandığı kristal kesmeli bardaklarla çay taşır, ben onun kızıyım daha ne olsun :)
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  18. Nalan, su ev ekmeginin eksi maya sirlarini paylassan diyorum bizimle. Lutfen lutfen lutfeeeen.

    YanıtlaSil
  19. Yanlış hatırlamıyorsam Derrida'nın The father of Deconstruction belgeselin başında şu cümleler geçiyordu.

    For give me for not even saying hello. It's a bit diffucult.

    YanıtlaSil
  20. sevgili selen,
    şimdi gördüm mesajını. var bu aralar emailimde bir anormallik. ekmekle ilgili hep okuyorum aslında ve bol bol da deneme yapıyorum. ekmekçikız, 40 fırın ekmek okuyup okuyup her pazar bizimkilerin üzerinde hain denemelerim var:)
    gerçi ahali pek memnun. bir de ben yeterince mayalanması için beklersem daha da iyi olacak.
    buzdolabında ekmek mayasını saklama döngüsünü üç kez başardım ama bir sonrakinde kabarmadı. ben yaptım sanırım bir yanlışlık.
    pes etmek yok, yarın yine devam ediyorum kaldığım yerden :)

    YanıtlaSil
  21. mehmet bey,
    :)
    size de iyi günler, hatta iyi hafta sonları.

    YanıtlaSil
  22. hacivat,
    valla pek kolay aslında. her sabah demeye alışmakla ilgili belki de.

    YanıtlaSil
  23. İşaret edilen nokta da bu... Soğuk ve içten olmayan bir günaydının götürecekleri katacaklarından fazladır.

    İş yerleri bunun çok belirgin sergilendiği yerler olarak geçer. Çoğu insanın günaydın dememesi demesinden daha evladır...

    YanıtlaSil
  24. çok doğru noktaya parmak basılmış.
    ama bana yalandan günaydın diyene ben asla cevap vermem, yalandan günaydın demeye devam istesin çok canı istiyorsa. öyle domuzum ki içimden gelmiyorsa demem o lafı :)

    YanıtlaSil
  25. Güzel ama burada da aşmanız gereken statüko olacaktır. Patronlar günaydın dediği zaman yanında çalışanlar onun bu halini en içten dilek gibi algılayıp karşılık vermek zorunda hissedebilir.

    Günaydın diyen bir inatçı...

    ps: Siteniz Chrome Browserında tehlikeli siteler kapsamında gözüküyor. Sitenizin içerisinde yer alan bir blog adından dolayı bilgilerinize.

    YanıtlaSil
  26. acaba hangisi şimdi o blog?
    babalara geldik yani :)

    YanıtlaSil
  27. büyüksün hacivat. ne diyim ?
    ben daha tırmalar dururdum :)

    YanıtlaSil
  28. Ah pardon başlık anlam kazansın. Günaydın:)

    YanıtlaSil
  29. :)
    günaydın efenim.
    hem günaydın hem tünaydın :)

    YanıtlaSil
  30. Cok tesekkurler! Acayip heyecanliyim, aksam olsun da eksi mayami baslatayim :)

    YanıtlaSil
  31. Gülümsemelerin gülümsemelerle karşılansın dilerim.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  32. Ağızdan çıkacak tek bir kelime ve küçücük bir tebessüm ne kadar zor geliyor insanlara, anlamak mümkün değil..
    İçimi karartıyorlar, hatta hayattan nefret ediyorum çoğu zaman..

    Yüzünüzde tebessüm, içinizde sevgi hiç bitmesin..

    İçten sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  33. sevgili zeugma,
    pek yapacak bir şey de yok. yaradılış mı demeli, çevre mi demeli, hatta içinde bulunduğu ruh hali mi demeli?
    en iyisi o böyle, ben şöyle deyip geçmeli. fazlası bünyeye zarar.
    sevgiler
    nalan

    YanıtlaSil
  34. Çalıştığım tüm yıllar boyunca Asya yakasından Avrupa yakasına taşındım durdu. Her zaman da söylenerek "niye çalışanlar aynı yakada oturmuyor, yada oturdukları yerde çalışmıyor" olmadı ve ben yıllar yıllar hep yaka değiştirerek çalıştım. Trafik o zaman da aynıydı. Bu yazı beni eskiye götürdü işte.
    Bende sokakta yanımdan geçene hafif bir tebessümle selam veririm, kimisi alır kimisi garip garip bakar.
    Resimlere baktım hepsi çok güzel, teşekkürler
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  35. Trafigi sevmiyorum ben yahu. Gidecegim yere akip gideyim istiyorum. Beklemeyeyim dut dut dutleri...

    YanıtlaSil
  36. sevgili nur,
    öğrenciyken bostancı-avcılar arası alçak sürünmekle geçti zamanım. o yüzden mezun olduktan sonra yaklaşık 10 yıl gitmedim o taraflara. sonunda diploma artık lazım oldu da zahmet edip diplomamı almak için gittim :)
    o kadar yetti anlayacağın bana iki yaka arası seyahat :)

    YanıtlaSil
  37. sevgili tijen,
    istanbul'da neredeyse ütopya o. ama bir ara ben yakalamıştım yaya olmanın dayanılmz hafifliğini. 3,5 yıl akşamları ofisten eve yürüyerek gelebildim eğer kar fırtınası falan yoksa. şimdi taşınınca yine talim düt düt seslerine :(

    YanıtlaSil
  38. Nalan canım merhaba.
    Teşekkür ederim yorumuna.
    Eğer o yarım bardağı koymazsak ki denedim, Çokkk tatsız bir hal alıyor.
    Ama ben denemek isterim dersen, elbetteki yanıltıcı omak istemem :))
    ***********************

    İstanbul' da okadar üzülüyorki bu şikayetlerden :(
    ARTIK ODA YORULDU BU DÜZENSİZLİKTEN :(

    YanıtlaSil