pembe domates ağı ortak web günlüğünde başlayıp devam eden kızıl pembeler biraz da arkadaşlarını kıskanarak ayrılmak istediler.tam da ulusal egemenlik ve çocuk bayramında egemenliklerini ilan ettiler.yanlarına diğer arkadaşlarını alarak büyüme süreçlerini anlatacaklar...
16 Eylül 2009 Çarşamba
lila ineğin ettikleri
Basit Bir Yaşam, burada güzelce anlatmış. Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar en az kanser hücreleri kadar zaralı değilse ben de neyim ! diyorum... Okuyun mutlaka!
Bu GDO meselsi ile ilgili benim de bir yazım oldu geçen haftalarda.Gerçekten çok can sıkıcı bir mesele.Karadeniz bölgesinde çiftçiler bu tohumları ekmeye mecbur bırakılıyor.Bu tohumların özelliği topraktaki minerali alması ve sadece bir sezonluk ürün alınabilmesi.Yani çiftçi bu tohumları her sene her sene almak durumunda artı toprağından verim kaybetmekte.Ne güzel değil mi!!!!!!!!!
ya ne demezsin çook güzel. üstelik sadece toprağa da zarar vermiyor. normal mi insanlarda bu kadar fazla obezite,kısırlık,kanser ??? hele hele kanser ? normal mi bu kadar kanser hastahanesi açılması yahu. paranoyaklık demeyin ama önce kanser ediyorlar millet bu gdo besinlerle, sonra da kanser tedavisi deyip 100% ihtimalle ölecek olan hastanın tüm varlığını sömürüyorlar. düşünsenize allah korusun böyle bir hastalık söz konusu olduğunda hangimiz malı mülkü düşünebiliriz? demem o ki para büyük. bu şerefsiz sürüsünün de gözünün doyacağı yok !!!
Sonunda istenen insan genini tamamen değiştirmek korkarım. Bir taraftan doğal öz be öz ürünlerimiz kota koyarak bazı bölgelerde ekimi yasaklanarak ya da tamamen yasaklama getirerek ortadan kaldırılıyor diğer taraftan da GDO ekimi için teşfik primleri konuyor.Böylece çiftçi bağımlı hale getiriliyor ertesi sene ben bunu ekmekten vazgeçtim yerli ürünümü ekeceğim diyemiyor çünkü kafasına göre ekim yaparsa devlet ondan ürün almayacağını söylüyor.Koca tarla ya da bahçelerini tek elden satması mümkün olmadığı için devletin avucuna koyduğu tohumu ekmek zorunda bırakılıyor çiftçi.Ertesi sene tekrar tohum vermeyen bu garip tohumları ekmek zorunda bırakılıyorlar.İlle de inatla ben kendi tohumumu ekeceğim derse çiftçi 2-3 yıl sonra,iş işten geçmiş oluyor artık o toprakta başka birşey yetişmiyor çünkü.
Evet Çınar aynen öyle.Kendime bu olayla ne kada geç ilgilendim diye çok kızdım.Ama sonra fark ettim ki mecbur bırakılıyoruz.Ve bi kapana kısılmış şekilde kabullenmek durumunda kalıyoruz.Bilin bakalım bu tohumlar kimin gemisiyle getiriliyor Türkiye'ye...
Bu GDO meselsi ile ilgili benim de bir yazım oldu geçen haftalarda.Gerçekten çok can sıkıcı bir mesele.Karadeniz bölgesinde çiftçiler bu tohumları ekmeye mecbur bırakılıyor.Bu tohumların özelliği topraktaki minerali alması ve sadece bir sezonluk ürün alınabilmesi.Yani çiftçi bu tohumları her sene her sene almak durumunda artı toprağından verim kaybetmekte.Ne güzel değil mi!!!!!!!!!
YanıtlaSilya ne demezsin çook güzel.
YanıtlaSilüstelik sadece toprağa da zarar vermiyor. normal mi insanlarda bu kadar fazla obezite,kısırlık,kanser ???
hele hele kanser ?
normal mi bu kadar kanser hastahanesi açılması yahu. paranoyaklık demeyin ama önce kanser ediyorlar millet bu gdo besinlerle, sonra da kanser tedavisi deyip 100% ihtimalle ölecek olan hastanın tüm varlığını sömürüyorlar.
düşünsenize allah korusun böyle bir hastalık söz konusu olduğunda hangimiz malı mülkü düşünebiliriz?
demem o ki para büyük. bu şerefsiz sürüsünün de gözünün doyacağı yok !!!
Sonunda istenen insan genini tamamen değiştirmek korkarım.
YanıtlaSilBir taraftan doğal öz be öz ürünlerimiz kota koyarak bazı bölgelerde ekimi yasaklanarak ya da tamamen yasaklama getirerek ortadan kaldırılıyor diğer taraftan da GDO ekimi için teşfik primleri konuyor.Böylece çiftçi bağımlı hale getiriliyor ertesi sene ben bunu ekmekten vazgeçtim yerli ürünümü ekeceğim diyemiyor çünkü kafasına göre ekim yaparsa devlet ondan ürün almayacağını söylüyor.Koca tarla ya da bahçelerini tek elden satması mümkün olmadığı için devletin avucuna koyduğu tohumu ekmek zorunda bırakılıyor çiftçi.Ertesi sene tekrar tohum vermeyen bu garip tohumları ekmek zorunda bırakılıyorlar.İlle de inatla ben kendi tohumumu ekeceğim derse çiftçi 2-3 yıl sonra,iş işten geçmiş oluyor artık o toprakta başka birşey yetişmiyor çünkü.
Bir oyun var insanoğlu üstünde ama...
Sevgiler
sevgili çınar,
YanıtlaSildediğin doğru.
bir oyun var insaoğlunun üstünde. hem de tek bir yönden değil, her taraftan kuşatmakta.
ne diyeyim kurtuluş günü var mıdır acaba ?
Evet Çınar aynen öyle.Kendime bu olayla ne kada geç ilgilendim diye çok kızdım.Ama sonra fark ettim ki mecbur bırakılıyoruz.Ve bi kapana kısılmış şekilde kabullenmek durumunda kalıyoruz.Bilin bakalım bu tohumlar kimin gemisiyle getiriliyor Türkiye'ye...
YanıtlaSil