
chris yine doğurdu :)
nasıl bir seçim kriteri varsa artık bilemiyorum, bebekleri hep çok güzel oluyor. dışarıda doğurup tek tek kuzenimin odasının penceresine taşımış. patisiyle pıtpıtlayıp sesini duyurmuş.
tabi senaryo yine aynı. dışarısı gece ayaz, bebekler daha 10 günlük bile değiller, gözleri yeni açıldı daha. o yüzden evdeler :)
3 tanesi zindan gibi, hatta birinin yüzü çovçov gibi topalak.
bu arada cemre ve her gün daha da içimi açan hava iyi gelmiş olacak ki, evi otel mevkiinden çıkardım bugün.
bugün temizlik vardı, temizlik kokusunun üstüne nevresim değişimi, o da yetmedi ekmek yapımı. artık tam ölçülü tarifler değil de 3/4 bardak un diyen tarifleri gözümü karartıp deniyorum.
Aysun'un sütünden de bol bulamaç kullandım. tarifte su diyor ama ne gam, ben sadece süt kullandım :)
şöyle ki;





1 paket instanta maya
1 tatlı kaşığı toz şeker
1,5 su bardağı ılık süt
2 tatlı kaşığı silme tuz
3/4 bardak un ( 1 bardağı çavdar unu )
yoğurup 40 dakika beklettikten sonra ikinci yoğurma, un serpilmiş tepsiye ikiye ayırıp somun şekli vererk yerleştirme. biraz ısıtılmış fırında bekletme ( üzerine biraz su serperek )
fırının içinde 20 dakika kabardıktan sonra verevine çizgiler ve biraz süt sürüp üzerine un serpme. 220 derecede 30 dakika.
kokular dayanılmazdı, ben evimi özlemişim :)
daha doğrusu evimde keyifli zaman geçirmeyi.
malum bu aralar hayat pek ekşın.
gerçi bu kadar temizliğin üzerine kalorifer hava yapmış, havasını alayım derken baştan aşağı simsiyah kalorifer suyu oldum amaaan ne gam yahu.
çocukluğumu hatırlattı bana tam tersine güldüm halime. lojmandaki evimizin kalorifer petekleri de demirdökümdü, habire havasını alır arada da böyle baştan aşağı sıçan gibi olurdum :)
karnım tok,sırtım pek uzun lafın kısası.
bu havada dışarıda olanlara sıcak bir çatı altı diliyorum.
nasıl bir seçim kriteri varsa artık bilemiyorum, bebekleri hep çok güzel oluyor. dışarıda doğurup tek tek kuzenimin odasının penceresine taşımış. patisiyle pıtpıtlayıp sesini duyurmuş.
tabi senaryo yine aynı. dışarısı gece ayaz, bebekler daha 10 günlük bile değiller, gözleri yeni açıldı daha. o yüzden evdeler :)
3 tanesi zindan gibi, hatta birinin yüzü çovçov gibi topalak.
bu arada cemre ve her gün daha da içimi açan hava iyi gelmiş olacak ki, evi otel mevkiinden çıkardım bugün.
bugün temizlik vardı, temizlik kokusunun üstüne nevresim değişimi, o da yetmedi ekmek yapımı. artık tam ölçülü tarifler değil de 3/4 bardak un diyen tarifleri gözümü karartıp deniyorum.
Aysun'un sütünden de bol bulamaç kullandım. tarifte su diyor ama ne gam, ben sadece süt kullandım :)
şöyle ki;






1 paket instanta maya
1 tatlı kaşığı toz şeker
1,5 su bardağı ılık süt
2 tatlı kaşığı silme tuz
3/4 bardak un ( 1 bardağı çavdar unu )
yoğurup 40 dakika beklettikten sonra ikinci yoğurma, un serpilmiş tepsiye ikiye ayırıp somun şekli vererk yerleştirme. biraz ısıtılmış fırında bekletme ( üzerine biraz su serperek )
fırının içinde 20 dakika kabardıktan sonra verevine çizgiler ve biraz süt sürüp üzerine un serpme. 220 derecede 30 dakika.
kokular dayanılmazdı, ben evimi özlemişim :)
daha doğrusu evimde keyifli zaman geçirmeyi.
malum bu aralar hayat pek ekşın.
gerçi bu kadar temizliğin üzerine kalorifer hava yapmış, havasını alayım derken baştan aşağı simsiyah kalorifer suyu oldum amaaan ne gam yahu.
çocukluğumu hatırlattı bana tam tersine güldüm halime. lojmandaki evimizin kalorifer petekleri de demirdökümdü, habire havasını alır arada da böyle baştan aşağı sıçan gibi olurdum :)
karnım tok,sırtım pek uzun lafın kısası.
bu havada dışarıda olanlara sıcak bir çatı altı diliyorum.